Tarih: 05.12.2020 Yazar: Serbest Atış Yorumlar: 0
Arsenal 79-80 sezonu

Arsenal, 1979/80 sezonunda günümüzde tekrarlanması zor bir şeyi başarmış, 70 maça çıkmışlardı. Kuzey Londra temsilcisi o sezon tarihinin en görkemli dönemini yaşayabilirdi ancak sezonun son maçı sonrasında hatırlanan şeyler kupalar değil, hayal kırıklıklarıydı.

Günümüzde birçok takım sıkışık fikstürden, maç günlerinin peş peşe gelmesinden ve bir sezonda çok maç oynamaktan fazlasıyla şikayetçi. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sonrasında bu sezon liglerde takımlar önceki sezonlarda şikayetçi oldukları sıkışıklıktan daha da şikayetçi bir konuma geldi. Bu sezon Avrupa kupalarında oynayan takımlar 3-4 günde bir maç yapmak zorunda kalırken takımların en büyük derdi oyuncuları koronavirüsten korumakla beraber diğer sakatlıklardan da korumak oldu.

Premier Lig’de Liverpool, birçok oyuncusunu sakatlık sebebiyle oynatamazken Jurgen Klopp’un fikstür sıkışıklığına itirazları da her geçen gün artmaya başladı. Ancak Premier Lig tarihinin ya da daha doğru bir deyişle İngiltere Futbol Ligi’nin en sıkışık olduğu dönem bu sezon değildi. 1979/80 sezonunda Arsenal şu anda olduğu gibi en çok maça çıktığı sezonlardan birisini oynadı. Kupa Galipleri Kupası ve domestik kupalar dahil olmak üzere Arsenal 1979/80 sezonunda 70 maça çıktı. O sezon, Kuzey Londra temsilcisinin tarihinde en uzun sezonlardan birisi olarak yerini alırken sezonun son maçının bitiş düdüğü çaldığında elde sadece buruk anılar kaldı.

1979/80 sezonu Arsenal tarihinde önemli olduğu kadar İngiltere Futbol Ligleri tarihinin en hareketli transfer sezonlarından birisiydi. Ligdeki çoğu takım zaman zaman günümüzde karşılaştığımız durumlardan birisi olan transfer yarışına girmişti, Arsenal hariç. O dönem için rekor sayılabilecek seviyede harcamalar yapılırken dönemin en yüksek bonservis bedelini Manchester City, Wolverhampton’ın orta saha oyuncusu Steve Daley’i için ödemişti. City, Daley için 1 milyon 437 bin 500 sterlin ödemişti. Bu o dönem için çok yüksek bir ücretti. Ancak City’nin Daley’den beklentisi hiçbir zaman gerçekleşmeyecekti ve İngiliz oyuncu yıllar sonra İngiliz futbolunun en büyük para kaybı olarak tanımlanacaktı.

Ligdeki çoğu takım kadrosuna 7-8 oyuncu katarken Arsenal, Queens Park Rangers’dan John Hollins’i 75 bin sterlin karşılığında kadrosuna katarak transferi kapattı. Arsenal’in transfer dönemi ligdeki rakiplerine göre daha durağan geçse de sezonda yaşayacakları olaylar o durağanlığın kaybolmasına yeterli olacaktı. 1979/80 sezonuna başlarken Arsenal, önceki senenin F.A. Cup şampiyonu apoletini takarak sezona başlamıştı. Eski adıyla Charity Shield, bugünkü adıyla Community Shield’da ise rakip önceki senenin şampiyonu Liverpool’du. Arsenal’in çok uzun sürecek 1979/80 sezonu yolculuğu istediği gibi başlamadı. Wembley’de Liverpool’a 3-1 kaybeden Arsenal, önündeki sezonun fragmanını izlemişti ama Arsenalli oyuncular bunun henüz farkında değildi. Günümüzün aksine İngiltere Birinci Futbol Ligi, o dönemde 22 takımla oynanıyordu ve bu da 42 hafta demekti. Arsenal’in bir sezona sığdırdığı 70 maçlık serüven şu anda hiçbir takımın yapamayacağı bir şeydi. Günümüzde birçok menajer (Avrupa’da olmayanlar dahil) fikstür sıkışıklığından şikâyet ederken, Arsenal’in sezon sonunda en büyük derdi kazanılamayan kupalardı.

Arsenal 1979-1980 kadrosu
Kaynak: somegreengrassandball.com

Tekrarlayan hata

20 takımla oynanan Premier Lig sezonunda bile takımlar lig kupasından ya da F.A. Cup’tan feragat ederken, Arsenal’in oynadığı her organizasyonda neredeyse finali zorlaması, 70 maçlık bir sezonu beraberinde getirdi. Sezonun ilk haftalarının zorlayıcı geçmemesi Arsenal’in kupalarda ilerlemesine imkân sağlarken, atlanan her tur sezonun ikinci yarısı için bir sorun demekti. Arsenal’e o dönem sorun yaratan şey maç yoğunluğunun olmasıydı ama o maç sıkışıklığını yaratan şey tekrar maçlarıydı. F.A. Cup ve Lig Kupası’nda toplamda 7 tekrar maçı oynayan Arsenal’in tekrar maçları uzun sezonu daha da uzattı. Bu tekrar maçları arasında en çok karşılaştıkları rakip sezon başında Community Shield’ı kaybettikleri Liverpool’du. 18 gün içinde biri ligde olmak üzere toplamda Liverpool ile 5 kez karşılaşan Arsenal, F.A. Cup’ta oynanan 4 tekrar maçın ardından rakibini mağlup ederek finale yükseldi.

Arsenal’in sezon başındaki fikstürü normal sayılabilecek bir durumdaydı ancak 1980’in nisan ve mayıs ayına gelindiğinde işler karmaşık bir hale geldi.  Arsenal, 1 hafta içinde biri Kupa Galipleri Kupası maçı olmak üzere 4 maça çıktı. 2 Nisan ve 5 Nisan’da Norwich ve Southampton ile karşılaşan Arsenal 7 Nisan’daki Tottenham maçının ertelenmesi için federasyona başvuru yaptı. Arsenal’in erteleme talebi arka arkaya lig maçı oynamaktan ziyade Tottenham maçından iki gün sonra, 9 Nisan’da oynayacağı Juventus maçıydı. Ancak F.A. Arsenal’e istediğini vermedi ve maçı ertelemedi. O gün takımın başında olan Terry Neill, Tottenham’a karşı 6 oyuncusunu maçta yanına oturttu.

Günün sonunda ise kazanan Neill’ın öğrencileriydi. Deplasmanda Tottenham’ı 2-1 mağlup eden Arsenal’in galibiyeti Kuzey Londra derbi tarihindeki en önemli maçlardan birisi oldu. Arsenal 2 gün sonra çıktığı Juventus maçında 1-1 berabere kalsa da ikinci maçta aldığı 1-0’lık galibiyetle finale yükselmeyi başardı. Arsenal’in bu sezonu yıllar sonra en trajik sezonlardan birisi olarak anılacaktı ancak Paul Vaessen’in hikayesi daha acıklıydı.

Arsenal’i Kupa Galipleri Kupası’nda finale taşıyan golü atan Vaessen, 18 yaşında ve potansiyelli oyunculardan birisiydi. İyi başlayan kariyeri 21 yaşına geldiğinde çapraz bağlarını koparmasıyla sona erdi. Vaessen’in futbolculuk kariyerinin erken bitmesine bağlı olarak girdiği depresyon onu daha da dibe sürükledi. Sakatlığı sonrası yaşadığı sorunları atlatamayan Vaessen, uyuşturucu bağımlığını atlamadı ve bir bıçaklı saldırı sonucunda 40 yaşında hayatını kaybetti. Vaessen’nin hayatının iniş çıkışları Arsenal’in 79/80 sezonuyla benzerdi. Kırmızı beyazlı ekip nisana kadar sadece lig kupasından elenmişti ve lig dahil Avrupa ve F.A. Cup’ta zafer çok uzak değildi. Vaessen’in galibiyet golünü atıp Kupa Galipleri Kupası’nda Arsenal’i finale taşıdığı maça kadar yukarı doğru ivmelenen Arsenal o maçtan sonra yavaş yavaş çökmeye başladı.

Arsenal kadro tanıtımı
Kaynak: somegreengrassandball.com

Son şans

Sezonun biriken yorgunluğu, ligde arka arkaya yaşanan puan kayıpları Arsenal’in mükemmel gidebilecek sezonun önünde oluşan engellerdi. Ligde yaşanan puan kayıpları sonrasında Arsenal elinde yine de iki kupa kalmıştı, F.A. Cup ve Kupa Galipleri Kupası. Tek sorun, sezon içinde olduğu gibi bu iki maçta 4 gün araylaydı. Arsenal’in tüm sezon yaşadığı sıkıntı sezonun düğümlendiği yerde yine önüne geldi ve Arsenal, Tottenham’ı yenip 2 sonra Juventus’u elediği günkü kadar şanslı değildi. 10 Mayıs günü Wembley’de West Ham ile karşılaşan Arsenal o sezonun üçüncü kaybını yaşadı. Arsenal, Trevor Booking attığı golle öne geçen West Ham engelini aşamadı. 4 gün sonra ise Valencia’ya penaltı atışları sonrasında kaybeden Arsenal, tarihinin en uzun sezonlardan birisini kupasız tamamladı.

Arsenal’in o sezon başarmaya yakın olduğu şey, İngiliz futbolunda bir ilki gerçekleştirmek olacaktı. Community Shield, F.A. Cup, lig kupası, lig şampiyonluğu ve Avrupa’da başarı. Arka arkaya sıralanınca hepsini kazanmak elbette zor gözüküyor ancak Arsenal o sezon kazanabileceği bu 5 kupaya hiç olmadığı kadar yakındı. 1979/80 sezonu sonrası ise Terry Neill için sonun başlangıcı oldu. Takip eden sezonlarda takımın önemli isimlerinden Liam Brady Juventus’a, Frank Stapleton ise Manchester United’a transfer oldu. Ertesi sezon lig şampiyonluğu kazanılsa da kazanılan o şampiyonluk Arsenal’in gireceği karanlık tünelin son ışığıydı. Her insan hayatta her zaman hak ettiği şeyi alamaz. Bu sporda da farklı değil. Arsenal, o sezon gösterdiği performansla daha fazlasını hak ediyordu. Yıllar sonra Manchester City’nin tüm domestik kupaları kazandığı sezonu Arsenal, yıllar öncesinde yaşayabilirdi. Fakat geriye sadece 70 maçlık uzun bir sezon ve hayal kırıklıkları kaldı.


Kapak: https://arsenalfctransfernewsnow.blogspot.com/

Bir Cevap Yazın