Tarih: 15.05.2021 Yazar: Burcu Biçer Yorumlar: 0

Besteci Lorne Balfe, James Erskine’nin yönettiği Pantani: Bir Bisikletçinin Kaza Sonucu Ölümü (Pantani: The Accidental Death of a Cyclist) belgeselinin müziklerini hazırladı. Belgesel Pantani’nin hayatını mercek altına alırken bir yandan da bu hikâye etrafında dönemin bisiklet sporu kültürünü ve bunların dopingle olan ilişkisini sorguluyor. 

1998’de Pantani,  hem Giro d’Italia’yı hem de Tour de France’ı kazandı ve neslinin en iyi tırmanışçılarından biri olarak kabul edildi. Aynı yıl her iki turu da kazanan nadir bisikletçiden biri. Bu yazıda Marco Pantani’nin hayatını da kronolojik olarak dinleyip okuyacaksınız. Besteci Lorne Balfe’nin müzikleriyle bisikletçi Marco Pantani’yi dinleyelim.

Lorne Balfe karakterleri ve onları somutlaştıran hikâyeleri yansıtan müzikal bir ses yaratıcısı. Besteci, bir hikâye anlatıcısı olarak çok yönlülüğünü ve yeteneğini, görsel hikaye anlatımının tüm ortamlarında inanılmaz müzikler sunarak kanıtladı. Ses ortamının önemini burada belirtmekte fayda var. Balfe albüm için, acımasız yokuş tırmanışlarında gereken cesareti Pantani’yi anlatmak için özenle işlemiş ve yarış anındaki fiziksel izolasyonu yakalamada son derece başarılı bir sound yakalamış. Pantani bisikletle ilişkisini “Bir oyun olarak başladı, benim yaşımdaki diğer çocuklara karşı kendimi sınamanın neşesi… zamanla bir iş haline geldi. Baskı altındaydım. Aşağılandım. Bugün bisiklet sürmeyi kazanmakla ilişkilendirmiyorum. Bunu başıma gelen korkunç şeylerle ve yakınımdaki insanlarla ilişkilendiriyorum.” diyerek anlatıyor. Pantani’nin hayatını 5 ayrı besteyle bölümleştiren Balfe, müzikleriyle Pantani’nin hayatını öyküleştirmiş, biz bu öyküyü hem dinleyebilir hem de okuyabiliriz. Tabii kahraman ve süper insan etkisi görmek isteyenler belgeseli de izleyebilir. Albümde parçaların sıralaması da Pantani’nin hayatının evreleri gibi, uzun ambiyans sesler, ufak dokunuşlarla katman katman eklenen yapılarla kompozisyon oluşturulmuş. İtalyan bisikletçinin hayat evrelerinin müzikteki karşılıklarını duymak için albümü buradan itibaren dinlemeye başlayabilirsiniz.

Départ Réel: Marco Pantani’nin bisiklete başladığı çocukluk dönemindeki ilk heyecanla başlayıp daha sonraları sıklaşan ritim ve eklenen vurmalılarla giderek büyüyen ve işi biraz kriminalleştiren bir sahneye dönüştürüyor. Pantani güçlü, azimli bir bisikletçi. Büyük, kondisyonlu ve patlamalı başlıyor albüm, Pantani’nin atakları gibi. Continuum öğeleri var; süreklilik, durmadan pedal çeviren yorulmayan birini temsil ediyor. Dünya çapında bir dağcının fizyolojik yapısını yansıtan, arkadaşlarıyla birlikte binmek için annesinin bisikletini ödünç alan çocuk Pantani’yle tanışıyoruz. Eklenen gitar tonları ve davullar aracılığıyla onun kendine özgü hamlesi ile tırmanışlarını takip edebiliyoruz ve 1992’de 22 yaşında Giro d’Italia’nin amatör versiyonu olan Girobio’yu kazanarak başlayan Marco Pantani’nin bisiklet yaşamının kazanma ritmine giriş yapıyoruz. İtalyan bisikletçi Carrera bisikletiyle profesyonelleşerek 1995 Fransa Bisiklet Turu’nu üçüncü bitirdi, en hızlı tırmanış rekoruyla Alpe d’Huez etabını kazandı. 1996 yılında Milano- Torino’da çok ciddi bir kaza geçirdi, fakat bu, bisiklet kariyerine devam etmesine engel olmadı. Pantani’nin hayatı da müzik de bize “geliyor gelmekte olan” diyor.

Giro d’Italia: 1999 Giro d’Italia’da kazandığı Madonna di Campiglio etabı kariyerinin zirvesiydi, fakat birkaç gün sonra doping yaptığı iddiasıyla Giro’dan diskalifiye edilen Pantani için işler değişmeye başlamıştı, tabii ki müzik de. Korku, endişe, umut, heyecan, şaşkınlık. Bu olanlarla birlikte büyük bir depresyona sürüklenen bisikletçi, acınası bir müzikle değil de synthesizer kullanarak büyük bir dijital ses ortamıyla betimleniyor. Bu ortama kademe kademe eklenen yaylılar ve görkemli bir orkestra çalışmasıyla da zirvedeki yalnızlık hissettiriliyor. Dramın en yüksek hissedildiği anda; yaylıların güçlenip uzadığını, ezgilerin artık korkudan endişeli bir umut ve heyecana dönüştüğünü duyuyoruz. Belgeselde, Pantani’nin yaşadıkları acınası hale getirilmeye çalışılsa da Lorne Balfe sesleriyle daha sağlam ve dramayı sululaştırmayan bir ses dünyası oluşturuyor.

Mont Ventoux: Heyecanlı, emin, yükselen tansiyon, tırmanma hissi, sanki kafasında bir şey var da ona pedallıyor gibi. Süreklilik öğeleri burada da var, bir parkur gibi. Pantani yarışırken tüm yeteneklerini sergileyen bunu da en çok dağlık etaplarda gösteren bir tırmanışçı. Kreşendolarla Pantani’nin tırmanışını dinliyoruz. Kreşendo müzikte seslerin daha da artıp güçleneceğini belirten harekettir, bu bize Pantani’nin hayatında da tansiyonun yükseldiğini gösteriyor. 2000 yılında Fransa Bisiklet Turu’nun en unutulmaz sahnelerinden biri yaşandı; Lance Armstrong ve Marco Pantani’nin Mont Ventoux’ya tırmanırkenki rekabeti Pantani’nin kariyerindeki en imza sahnelerinden biri. Her ne kadar bu galibiyeti Armstrong  , Pantani’ye “hediye” olarak verdiğini söylese de Armstrong’un bunu yapmayacak kadar hırslı olduğunu biliyoruz. Marco Pantani 1994 Fransa Bisiklet Turu 15. etabında 28:20’yle Mont Ventoux rekoruna sahip. Bu rekoru daha sonra 28:05 zamanla, Pantani’ninkinden 15 saniye zaman farkıyla Quintana elde etti.

(AP Photo/Christophe Ena)

Flamme rouge: Agresif temposuyla yükselten parçadan sonra artık inişe geçiyoruz. Pantani’nin tırmanışları kadar inişleri de ani ve patlamalı oluyor. Sürüşündeki gizemli dengeyi hala korumaya çalışan bisikletçi 2003’te son yarışı olan Settimana Internazionale di Coppi e Bartali’ye katılıyor. Genel klasmanı onuncu tamamladığı yarışta bir etap ikinciliğiyle son kez podyuma çıkıyor. Bu son bayrak geçişinde de hayal kırıklığı ve umutsuzluk hakim. Parça son derece akustik ilerlerken yaylıların eklenmesiyle gizemli bir kötü sona götürüyor bizi. 

Death Of A Cyclist: Bisikletçi sahneden indi ve sürüklendiği ağır depresyonla insanlardan uzaklaştı. 2004 yılında aşırı doz kokainden hayatını kaybeden Pantani’nin kariyeri boyunca hiçbir doping testi pozitif çıkmamıştı. Fakat 1998 Tour de France galibi bisikletçinin EPO kullandığı ortaya çıktı. Kendisi doping kullandığını hiçbir zaman kabul etmedi. Albümün ilk parçası “Départ Réel”’de duyduğumuz gitar motiflerini son parçada da duymaya başlıyoruz. Bu sefer tedirgin bir tonla değil de yaşanan trajedinin bitişi ve son sözü olarak duyuyoruz.

Marco Pantani, bisiklet camiasına unutulmaz anlar yaşatırken bu hikayeye öfkeli tepkilerini de kattı. Sadece albümü dinlesek bile Pantani’nin dönüm noktalarını zihnimizde canlandırabiliriz. Albümdeki parça isimleriyle bu dönüm vurgulanırken albümün 17 dakika 28 saniyede tamamlanması da Pantani’nin kısa ve etkili hayatının karşılığı olmuş. Bu seslerin oluşmasında Pantani’yi her ne olursa olsun kahramanlaştırmaya çalışan İtalyan halkının da payı büyük. Bu hikayede Pantani için tasarlanmış sesleri nasıl duyduğumuz; bizim sosyal dünyamız, Pantani’nin sansasyonelleştirilmeye çalışılan hayatına ne taraftan baktığımız ve spor dünyasındaki kahraman hikayeleriyle fazlasıyla alakalı. Pantani’yi bir kahraman olarak mı görmek istiyoruz, yoksa doping gibi spor tarihinde çözülemeyen bir sorunun akla getirdiği ilk isim olarak mı? Eski dünya şampiyonu Laurent Jalabert, Pantani’nin ölümünden sonra belki de tüm ölümlerin ardından söylenebilecek en hakkaniyetli cümleyi kuruyor: “Pantani bir dahiydi. Hayatını doping ve depresyon meseleleriyle özetlemek doğru olmaz.” 

Lorne Balfe müzikleriyle Marco Pantani’nin yaşamının sadece bu meselelerden ibaret olmadığını işliyor ve biz de bunların hepsiyle birlikte anlam kazanan bir dinleme gerçekleştiriyoruz.

Kapak fotoğrafı: eurosport.com.tr

Bir Cevap Yazın