Tarih: 17.10.2020 Yazar: Berkhan Günaydın Yorumlar: 0
Stelvio Bisiklet

19. yüzyılın başlarında yapılan bir dağ geçidi, önce Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli muharebelerinin yapıldığı yerlerden, sonrasında ise bisiklet sporunun en ikonik noktalarından biri haline geldi. İtalya Bisiklet Turu izleyicileri 22 Ekim Perşembe günü koşulacak Stelvio etabını her sene olduğu gibi, hatta önceki senelerden biraz daha büyük bir heyecanla bekliyorlar. Tabii pandemi ve hava şartları izin verirse…

Avusturya-Macaristan İmparatoru 1. Franz, Stelvio Geçidi’nin yapılması emrini verdiğinde, bisikletin ilk prototipleri ancak ortaya çıkıyordu. Franz da zaten bu geçidi eğlence amaçlı inşa ettirmemişti. Yapımından yaklaşık yüz yıl sonra, Birinci Dünya Savaşı sırasında Avusturya-Macaristan ve İtalyan askerleri arasında kanlı çarpışmaların yaşandığı iki ülke sınırındaki bu geçit çok önemli bir stratejik öneme sahipti. Savaşın ardından İtalya’nın Avusturya’dan toprak kazanması sonrasında Stelvio da sınırdaki konumunu ve siyasi önemini kaybederken, çok daha barışçıl bir sebeple 1950’lerden itibaren yeniden bu stratejik önemi kazanacaktı.  

Ölümcül güzellik

Bisiklet sporunun en heyecan verici anları genellikle dağlarda kendini gösterir. Alpler, Pireneler ve Dolomitler bisiklet sporunun kutsal mekanlarıdır. Mont Ventoux, Col du Tourmalet, Alpe d’Huez gibi tırmanışlar her sene Fransa ve İspanya Turu rotaları açıklandığında, rotaya dahil edilip edilmediğine ilk bakılan zirvelerden birkaçıdır. Stelvio’nun ise bunların yanında çok farklı bir yeri vardır. Stelvio, 2758 metre yüksekliğiyle sadece üç büyük turun değil, aynı zamanda Avrupa’nın da en yüksek dağ geçitlerinden biridir. Sadece Fransa Turu’nda kullanılan Col de l’Iseran irtifa konusunda Stelvio ile rekabet edebilir. Yılın büyük bölümünde karlar altında olan geçit ve çevresi, üç büyük turun neredeyse hiçbir etabında görülmeyen bembeyaz güzelliğini her sene Mayıs ayında bisiklet severlere sunar.

Stelvio’nun güzelliği, elbette sadece yüksek ve karlı olmasından ibaret değil. Bu geçidi Avrupa’nın en güzel yollarından biri haline getiren belki de en önemli özelliği adeta dans eder gibi dağ yamacını çıkan firketeleri. Stelvio, izleyiciler için bir cennet olduğu kadar, bisikletçiler için de adeta bir cehennem. Soğuk ve karın yanında, 48’i Güney Tirol çıkışında olmak üzere toplam 75 firketeye sahip olan bu ölümcül güzelliğe tırmanmak için sadece güçlü bacaklara değil, çelik gibi de sinirlere sahip olmak gerekiyor. Stelvio’da insanın insana karşı savaşı bitmiş olsa da, insanın doğaya karşı savaşı hala devam ediyor. Bisikletçilerin bu yokuşta ne gibi düşmanlarla mücadele ettiğini anlamak için Aldo Moser’in 1965 İtalya Turu sırasında çekilmiş o ikonik fotoğrafına tekrar bakmak yeterli.

İlk çıkıldığı 1953 yılında bu yokuşu kazanan, Stelvio’nun kendisi gibi büyük bir efsane olan Fausto Coppi olmuştu. Il Campionissimo (Şampiyonlar Şampiyonu) Stelvio’yu zirvede tamamlarken, turun sonunda pembe mayonun da sahibi oldu. 1960 yılında hayatını kaybettikten sonra İtalya Turu’nun en yüksek zirvesine de onun anısına Cima Coppi ismi veriliyordu. Stelvio, kullanıldığı yıllarda, yüksek irtifasıyla tabii ki bu unvanın da sahibi olacaktı. Geçit, Birinci Dünya Savaşı’nın en stratejik noktalarından biriyken, yaklaşık elli yıl sonra İtalya tarihinin en büyük sporcularından birinin isminin yaşadığı yer oldu.  

Belirsizlik

Son on yılda dördüncü kez geçilecek olan Stelvio’yu 2017 yılında İspanyol Mikel Landa önde bitirmiş; fakat zirvenin inişinde İtalyan Vincenzo Nibali’ye yakalanmış ve son sprintte de kendisine geçilerek Cima Coppi zaferini etap galibiyetiyle taçlandıramamıştı. Stelvio zirvesinde biten son etap ise 2012 yılında koşulmuş ve Belçikalı Thomas de Gendt solo bir kaçışla sürpriz bir galibiyet elde etmişti. İlerleyen yıllarda bir kaçış üstadına dönüşen de Gendt, bu zaferin bir sürpriz olmadığını kanıtlayacaktı.

Bu sene de bisiklet severler Stelvio’yu heyecanla; fakat aynı zamanda büyük de bir endişeyle bekliyorlar. Normalde her sene Mayıs ayında koşulan İtalya Turu, bu sene pandemi nedeniyle Ekim ayına ertelendi ve bu durum, Stelvio gibi pek çok dağ etabının hava şartlarından nasıl etkileneceğini tahmin etmeyi zorlaştırdı. Zirvede kar yağışı başlamış olsa da, henüz yolların kapanmasına neden olacak kadar yoğun bir kar yağışı olmadı. Etabın koşulacağı 22 Ekim tarihine kadar hava tahminleri etabın yapılabileceğini işaret ediyor; fakat bu tip coğrafyalarda havanın hızlı bir şekilde değişebildiğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Stelvio’nun ve genel olarak İtalya Turu’nun önündeki daha büyük tehlike ise pandeminin dünya genelinde yeniden yükselişe geçmiş olması. Tur sırasında da koronavirüs testleri pozitif çıkan sporcular oldu ve Jumbo-Visma ve Mitchelton-Scott gibi pelotonun iddialı takımları İtalya Turu’ndan takım olarak ayrılmak zorunda kaldılar. Çok fazla dillendirilmese de, pek çok takımın turun sonlandırılması gerektiğini düşündüğü biliniyor. Bu konuda ilk çıkışı Education First takımı yaptı ve her ne kadar turdan ayrılmak istemediklerini belirtseler de, pazar günü iki haftası geride kaldıktan sonra turun sonlandırılması gerektiğine dair taleplerini hem Uluslararası Bisiklet Birliği UCI hem de Giro d’Italia organizasyonuna ilettiler. UCI, bu talebi kısa süre içinde geri çevirse de, turun tamamlanıp tamamlanmayacağına dair kuşkular devam ediyor.

İtalya Turu devam ettiği takdirde, bu sene bizi her zamankinden daha heyecanlı ve belirsiz bir Stelvio etabı bekliyor olacak. Hava şartlarının Mayıs ayına kıyasla çok daha çetin olması, bisikletçilere ızdırap, izleyicilere ise coşku dolu bir gün yaşatacak. Seyirciler ve sporcular arasındaki bu çelişki, bisiklet sporunun doğasında var. Hava şartları yetmezmiş gibi, Stelvio bu sene 48 firketeli Güney Tirol tarafından çıkılacak. Güney Tirol tırmanışı 48 firketesinin yanında sürekli artan eğimiyle de bisikletçilerin ızdırabını katlayacak. Toplam 25 kilometre ve ortalama %7,5 eğime sahip tırmanışın ilk 6 kilometresi %5,6 eğimle başlarken, son 15 kilometrede eğim %9’a yaklaşıyor. Ayrıca 25 kilometrelik tırmanış boyunca sporcular 1800 metreden fazla irtifa kazanacaklar. Bu sene etap yine Stelvio zirvesinde sonlanmayacak. Zirve geçildikten sonra 22 km’lik bir iniş ve ardından yaklaşık 10km’lik bir tırmanış daha var. Cima Coppi’yi kazanmak, bu sene de etabı kazanmak anlamına gelmiyor.

Beklenti, acı, coşku, öfke, hayal kırıklığı, sevinç. Stelvio izleyiciler ve sporcular için birçok duyguyu içinde barındırıyor. Bu sene bu duygulara belirsizlik de eklendi. Hava şartları ve pandeminin gidişatı Stelvio’nun bu seneki varlığını tehdit ediyor. Bisiklet severlerin, bisikletin koruyucu azizesi Madonna del Ghisallo’ya dua etmekten başka yapabilecekleri bir şey yok.


Kapak: cyclingweekly.com

Bir Cevap Yazın