2006-2008 yılları arası Formula 1 İstanbul Grand Prix’lerine hakimiyet kuran pilot Brezilyalı Felipe Massa’ydı. Gelin, Kasım 2020’de yeniden İstanbul’a geri dönecek Formula 1 öncesi Massa’nın o dönemki performansını hatırlayalım…

Ülkedeki Formula 1 seyircileri olarak bu sene heyecanımız bir kat daha arttı. Çünkü İstanbul Park, 2011 yılından sonra ilk kez önümüzdeki Kasım ayında bir Formula 1 yarışına ev sahipliği yapacak. Pandemi nedeniyle seyirci sayısının sınırlı olacağı hatta belki de seyircisiz koşulacak yarış öncesi bu pistin kralını gelin hep birlikte hatırlayalım. Brezilyalı pilot Felipe Massa, 2006-2008 yılları arası düzenlenen üç yarışın üçüne de pol pozisyonunda başladı ve tüm yarışlardan birincilikle ayrıldı. İstanbul’daki bu başarısı sonucunda “İstanbul’un Kralı” lakabının haklı sahibi olan Massa, bu dönemde aynı zamanda Ferrari ile başta 2008’de şampiyonluğu kıl payı kaçırdığı sezon olmak üzere kariyerinin en başarılı üç yılını geçiriyordu.

2006: Ferrari’de ilk sezon

2002-2005 sezonları arası Sauber ile Formula 1 kariyerine başlayan Massa’nın, kariyerinin ilk döneminin pek de parlak geçtiği söylenemez. Ancak 2006 yılında Ferrari ile başlayan macerası, kariyerinin en başarılı yıllarına da sahne oldu. F1 efsanesi Michael Schumacher’in, Fernando Alonso ile şampiyonluk için kıyasıya çekiştiği sezonda Massa da Ferrari kariyerine iyi bir başlangıç yaptı. Sezonun beşinci yarışı olan Nürburgring’de Schumacher ve Alonso’nun arkasında üçüncü olan Brezilyalı pilot böylece Formula 1’de ilk kez podyum görmüş oldu. Aynı sezonda İstanbul Park’a kadar Almanya, Fransa ve ABD Grand Prix’lerinde de podyum görecekti.

Tarihinde ikinci kez bir Formula 1 yarışına ev sahipliği yapacak İstanbul Park’ta Cumartesi günü gösterdiği iyi performans sayesinde Q3’te elde ettiği 1.26.907’lik derecesi Massa’ya kariyerinin ilk pol pozisyonunu getirdi. İlk 39 tur liderliği kimseye kaptırmayan Massa yalnızca 40. ve 43. turlar arasında takım arkadaşı Schumacher’in gerisindeydi. Nitekim 43. turda yeniden elde ettiği birinciliği yarış sonuna kadar korudu ve kariyerinde ilk kez bir Formula 1 yarışında galip geldi. Yarışın asıl odak noktası Schumacher ve Alonso’nun ikincilik için girdiği kıyasıya mücadele olsa da Massa’nın zaferi de dikkat çekiciydi.

Fakat Massa’nın kariyerinde 2006 senesi, İstanbul Park zaferinden daha önemli bir zafere ev sahipliği yapacaktı. İlk zaferini “özel” olarak nitelendirse de sezonun son yarışında Interlagos’ta kendi vatandaşları önünde sezonun ikinci galibiyetini elde eden Massa, Formula 1 ikonu Ayrton Senna’nın 1993’te elde ettiği birincilikten sonra Sao Paulo’da kazanan ilk Brezilyalı pilot olacaktı.  

2007: Tesadüf mü, yoksa beceri mi?

Ferrari 2007’ye büyük bir değişimle başlamıştı. Michael Schumacher 2006 sonrası emekliliğini ilan etmiş ve o sezon Ferrari’nin pilot koltuklarında Felipe Massa ve Kimi Raikkonen oturmuştu. Sezonun 12. yarışı İstanbul Park’ta koşulacaktı. O esnada hem Ferrari ve McLaren-Mercedes hem de iki takımın pilotları Hamilton, Alonso, Raikkonen ve Massa arasındaki yarış kıyasıya devam ediyordu.

Yarışa yine pol pozisyonunda başlayan Massa sadece 3 tur liderliği başka pilotlara kaptırdı. Baştan sona önde götürdüğü yarışı üstün bir performansla kazanan Massa, hemen arkasından damalı bayrağı ikinci sırada gören takım arkadaşı Kimi Raikkonen ile birlikte Ferrari için çok önemli puanlar topladı. Sezonun son yarışı Brezilya’da birinci olan Kimi ve ikinci Felipe, Ferrari’yi takımlar şampiyonluğuna ulaştırdı. Fakat asıl çekişmenin yaşandığı sürücüler sıralamasında 110 puan toplayan Kimi Raikkonen 109’ar puan toplayan Alonso ve Hamilton’un önünde şampiyon oldu. İstanbul’un Kralı ise sezonu dördüncü noktalıyordu.

Kariyerinde 250’den fazla Formula 1 yarışına çıkan Massa, İstanbul Park’ı “modern pistlerin en iyisi” olarak görüyor. Bir röportajında pistin yavaş ve hızlı dönüşlerin karışımından oluşmasının ve saat yönünün tersine akışının teknik bir sürüş gerektirdiğinin altını çizmişti. Aynı zamanda pilotları 4G’den daha fazla kuvvete maruz bırakan ünlü 8. virajı da keyifle geçtiğini ifade etmişti. Belki de İstanbul’daki başarısının arkasında yatan sebep pistten aldığı bu keyiftir, ne dersiniz?

2008: İstanbul’un Kralı ve 39 saniye süren şampiyonluk 

2008 Felipe Massa’nın kariyerinin en özel ve belki de en duygusal sezonu oldu. Sezonun beşinci yarışında o sezonki ikinci ve kariyerinde İstanbul’daki üçüncü zaferini elde eden Felipe Massa, artık resmen ”İstanbul’un Kralı” ünvanını elde etmişti. Nitekim sezon boyu şampiyonluk için Lewis Hamilton ile çekişen ve Brezilya’da kendi seyircisi önünde şampiyonluğu son turun son virajında McLaren pilotuna kaptıran Massa, Formula 1 kariyerinin zirvesini talihsizce kaçan bir şampiyonlukla hatırlayacaktı.

İstanbul’da alışıldığı şekilde yarışa yine pol pozisyonunda başlayan Massa’yı bu kez rahatsız eden pilot sayısı daha fazlaydı. Hamilton ve Raikkonen toplamda 15 turu lider tamamlasa da bitiş çizgisini ilk sırada üst üste üçüncü kez Felipe Massa geçti. Yarış mühendisi Rob Smedley ile kurduğu iyi ilişki herkes tarafından bilinen Massa bu yarışın sonunda yaptığı açıklamalarda da pit ekibinin ve mühendislerin Hamilton’un iyi performansına karşı çizdikleri stratejinin başarıyla uygulandığını söyledi.

Ancak 2008 sezonun en önemli yarışı Sao Paulo’da koşulacaktı. Son yarış öncesi Massa’nın önünde sürücüler klasmanında liderliği elinde bulunduran Lewis Hamilton yarışı beşinci veya daha iyi bir sırada bitirmesi halinde sezonu şampiyon tamamlayacaktı. Interlagos’a kadar 5 yarışı birincilikle tamamlayan Massa ise birinci olması halinde Hamilton’un ilk beşin dışında kalmasını bekleyecekti. Ayrton Senna’dan sonra Formula 1 şampiyonluğa bu denli yaklaşan ilk Brezilyalı pilot olan Felipe Massa bu iddiasını yarışa pol pozisyonunda başlayarak gösterdi.

Yarış gününde ise hem pilotları hem de yarışçıları zorlu ve değişken koşullar bekliyordu. Zaman zaman kendisini gösterip, zaman zaman kaybolan yağmur bulutlarının gölgesinde başlayan yarışın belli anlarında yağmur etkisini göstermiş ve pist oldukça kaygan bir hale gelmişti. Yine de Felipe Massa ve Ferrari inanılmaz bir performans ile yarışı baştan sona üstün götürdü. Brezilyalı, damalı bayrağı gören ilk pilot olduğunda Hamilton, Glock’un arkasında 6. sıradaydı. Şampiyonluğa ulaşmanın sevinci tüm Ferrari garajını kaplamışken McLaren garajında nefesler tutulmuş, son bir mucize bekleniyordu. 63’üncü tur esnasında başlayan yağmur sonrası Timo Glock hariç ön sıralardaki tüm pilotlar pite girmiş ve orta hamur lastiklere geçmişti. Lewis Hamilton’un baskısına son dönüşe kadar dayanabilen Toyota pilotu Timo Glock lastiklerinin zayıflayan tutuşu sebebiyle beşinciliği kaybedecekti. Son düzlüğe 5. sırada giren Hamilton ise kariyerinin ilk Dünya Şampiyonluğu’nu kazanıyordu.

Ferrari garajında Felipe Massa’nın şampiyonluk sevinci sadece 39 saniye sürmüştü. Yarış sonrası seyircileri selamlayan ve galibiyeti buruk bir şekilde kutlayan Massa baştan sona önde götürdükleri yarış için tüm ekibe teşekkür etmişti. Yarışı ve sezonu üçüncü tamamlayan Kimi Raikkonen ve Hamilton’un bir puan arkasında 97 puan toplayan Massa ile birlikte F1 Takımlar Dünya Şampiyonu Ferrari olmuştu. 2008 sezonunda aslında 6 birincilik ile en çok yarış galibiyeti alan isim Felipe Massa’ydı. Kaybedilen şampiyonlukta Interlagos çok büyük bir hikaye olsa da Brezilyalı pilot ilerleyen yıllarda Singapur’da ve Macaristan’da yaşanan talihsizliklerin de şampiyonluğu büyük ölçüde etkilediğini söyleyecekti.

Damalı Bayrak

Massa’nın kariyeri tabii ki bu üç sezondan ibaret değil. 2009’da yaşadığı trajik kaza ve pistlere geri dönüşü, Sauber ve Williams kariyerleri de anlatılacak hikayelere sahip. Fakat İstanbul Park’ın sürpriz ve sevindirici dönüşü öncesi “İstanbul’un Kralı” Massa’yı hatırlamak eminim herkesi biraz daha heyecanlandıracaktır.