Tarih: 15.11.2020 Yazar: Berkhan Günaydın Yorumlar: 0
king vs yefimova

Sportif rekabetler nasıl ortaya çıkar? Yıllar boyunca meydana gelen birikimler çoğu zaman rekabetin en önemli kaynaklarındandır; ancak her zaman değil. Bazen sadece bir hareket, bir mimik veya bir söz rekabeti tetikleyebilir. Ya da bir parmak…

Tüm bireysel sporlarda olduğu gibi yüzmede de sporcular genelde müsabakalar esnasında iç dünyalarına kapanırlar. Bu, çekingen olduklarından değil, tamamen müsabakaya konsantre olmaları gerektiğindendir. Karşılaşmalar esnasında veya öncesinde bireysel sporcuların duygularını dışa vurmaları pek hayra alamet olarak görülmez. Çok konuşan, genelde az iş yapar.   

Yüzmede pek çok rekabet suyun içinde yaşanır. Alexander Popov’un Gary Hall Jr ile çekişmesi veya Michael Phelps’in Chad Le Clos ve Ryan Lochte ile olan rekabeti sporcuların havuzdaki başarılarıyla ilgilidir. 2016 Rio Olimpiyatları’nda ise atışma ve rekabet suyun dışına taşındı. Rekabetin tarafları ise ABD’li Lilly King ve Rus Yuliya Yefimova olmuştu. 19 yaşındaki ABD’li bir yüzücünün, 24 yaşındaki bir Rus meslektaşıyla ne gibi bir alıp veremediği olabilirdi?

Kıvılcım

Grozny doğumlu Yefimova, kariyerini zorluklar içinde inşa etti. Küçük yaşlarda ailesiyle Çeçenistan’daki savaştan kaçarak önce altı yaşında yüzmeye başladığı Volgodonsk’a, ardından da 19 yaşında California’ya yerleşti. Rio’ya gelirken belki olimpiyat şampiyonu bir sporcu değildi, ancak kurbağalama stilinin dünyadaki en büyük isimlerinden biriydi. 2012 Londra’da 200 metrede bronz madalya alırken; 50, 100 ve 200’de de üç farklı şampiyonada dört dünya şampiyonluğu bulunuyordu. Bu başarıların sonucu olarak, Rio’da kurbağalama yarışlarının en büyük favorisi olarak gösteriliyordu. Tribünün favorisi olduğu ise söylenemezdi.

Lilly King’in hayat macerasının, Yefimova’nınki kadar dramatik olduğunu söyleyemeyiz. King; Evansville, Indiana’da doğdu ve tipik bir Orta-Batı Amerikalı ailenin içinde büyüdü. Hem anne hem de babasının kolej seviyesinde eski sporcular olması, ailesi tarafından spora teşvik edilmesini kolaylaştırdı. Nispeten rahat bir hayat yaşamasının, olimpik seviyede bir yüzücü haline gelmesini sağladığını söylemek ise King’e haksızlık olur, zira binlerce sporcunun arasından çıkıp olimpiyat seviyesine yükselebilmek çok daha farklı bir mental güç gerektiriyor. King’de de bu mental gücün fazlasıyla olduğu küçük yaşlardan beri anlaşılıyordu. Hem karakter olarak hem de yetişme tarzıyla ABD’li yüzücü küçük yaşlardan beri düşündüğünü söylemekten çekinmeyen, deyim yerindeyse “kimseye eyvallahı olmayan” bir genç sporcuydu. O dönemki antrenörü, henüz 12 yaşındayken, Evansville’deki kulübünde kendilerinden yaşça küçük sporculara karşı yaptıkları bir antrenman yarışı sırasında, son yarışta takım arkadaşı küçük bir çocuğun kazanmasına izin verince King’in çılgına döndüğünü anlatıyordu:

“Bağırıyordu. Birinin kazanmasına asla izin veremezsiniz, her zaman elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalısınız.” Babası Mark da bu olayı gülümseyerek onaylıyordu: “Lilly’nin bakış açısına göre; bir şeyi kazanmak istiyorsanız, bunu hak etmeniz gerekir.”

Yefimova’nın aksine Lilly King, yüzmede tanınmış bir sporcu değildi. Güçlü ABD takımı içinde olimpiyata katılmaya hak kazanan bir yüzücünün tabii ki çok da gizli bir yanı yoktur; ancak 2016 Rio öncesi King hiçbir büyük uluslararası organizasyonda boy göstermemişti.

Kor

Yefimova’nın tanınmasında havuzda kazandığı başarılar kadar, aldığı doping cezaları da rol oynadı. İlk olarak 2013 yılının Ekim ayında kanında yasaklı DHEA maddesine rastlanan sporcu, 16 aylık bir cezaya çarptırıldı. 2016 yılının ilk aylarında bu kez doping testinde meldonium tespit edildi. Uluslararası Yüzme Federasyonu FINA önce kendisini cezalandırsa da, Dünya Anti-Doping Ajansı WADA’nın tavsiyesi üzerine ceza iptal edildi. Yefimova, tam Rio Olimpiyatlarına katılacağını düşünürken, bu kez de Rusya Olimpik Takımı devlet destekli doping programı nedeniyle uluslararası organizasyonlardan men edildi ve Yefimova’nın olimpiyata katılması yeniden tehlikeye girdi. Önce, çok sayıda Rus sporcu gibi, olimpiyattan men edilen yüzücü, CAS’ın eski cezaların değerlendirmeye alınamayacağına karar vermesi sonrası sonunda Rio’da yarışma şansını elde etti.

Bu inişli çıkışlı süreç yüzünden uykularının kaçtığını söyleyen Rus yüzücü, Rio’ya giderken belki de artık sadece havuza odaklanabileceğini düşünüyordu; ancak kısa sürede bunun mümkün olmadığını anladı. Havuza her adım attığında tribünler tarafından yuhalanan sporcu, 100 metre kurbağalama yarı final yarışını birinci bitirdikten sonra parmağıyla, bir numarayım dercesine, bir işareti yapıyordu. Bu parmak belki de tribünlere bir mesaj vermek için kaldırılmıştı. Mesajı alan ise bir önceki yarı final yarışını birinci bitiren Lilly King olacaktı.

Kendi serisini bitirdikten sonra Yefimova’nın serisini ekrandan takip eden ABD’li yüzücü, rakibinin parmak işaretine, kendi parmağını sallayarak cevap veriyordu. Bunu neden yaptığına dair soruyu ise: “Hem doping yapıp hem de bir numara olduğunuzu iddia edemezsiniz” şeklinde yanıtlıyordu. Bu açıklama, Mark King’in kızının zihniyetini ne kadar doğru analiz ettiğini kanıtlıyordu. King’in doping konusundaki bu tutumu sadece rakibine karşı değildi. Kendi takımındaki doping geçmişi olan sporculara, özellikle de Justin Gatlin’e, bakışı sorulan yüzücü, bu isimlerin de olimpiyatta olmaması gerektiğini savunuyordu.

  

Patlama

Serilerini birinci ve ikinci olarak tamamlayan King ve Yefimova, final yarışı için yan yana kulvarlarda yer aldı. İki yüzücü son hazırlıklarını yaparken, King kafasını sola doğru çevirerek rakibine imalı bir bakış attı. Rus yüzücü belki bu bakışı görmedi ama adı anons edildiğinde, tribünlerden yeniden yükselen yuhalamaları duymamasına imkan yoktu.  

Yarışa iyi bir giriş yapan King’in aksine, Yefimova’nın çıkışı yavaş oldu. İlk turu önde geçen ABD’li sporcu, elli metre dönüşünü de mükemmel yapmıştı. Yefimova ise dayanıklılığı ve yarışın son metrelerindeki hızıyla tanınan bir yüzücüydü. Rus sporcu ikinci elli metrede aradaki farkı kapatmaya başladı. Yine de, King ilk turda yarattığı farkı korumayı başardı ve rakibinin yarım saniye önünde altın madalyaya uzandı. Yarış sonrasındaki basın toplantısında, “Altın madalyayı kazandığım ve bunu temiz şekilde yaptığım için çok mutluyum” diyerek Yefimova’ya bir göndermede daha bulunuyordu. Yefimova ise tam yanında oturuyordu.

Rus sporcu ise yarış sonrasındaki basın toplantısı sırasında ağlamaklıydı. Oyunların hem öncesinde hem de oyunlar sırasında yaşadıklarının kendisini çok yıprattığını söylüyordu ve bu süreci bir “kabus” olarak nitelendiriyordu. ABD’li rakibine karşı da tepkisini ortaya koyuyordu. King’in yarışı bir savaşa dönüştürdüğünü söyleyen Rus yüzücü, rakibinin genç olduğunu bildiğini; ancak yine de bazı şeyleri daha iyi anlaması gerektiğini söylüyordu.    

İlerleyen yıllarda havuz içindeki rekabetleri devam eden iki sporcu, havuz dışında daha olumlu bir ilişki kurmayı başardı. Hatta 2019 Dünya Şampiyonası’ndaki yarışlarından sonra el de sıkıştılar. 2016’dan sonra başka bir doping cezası almayan Yefimova’yı, King belki de artık kendi dünyasına kabul etmişti. 2016 Rio Olimpiyatları’ndaki rekabetleri ise yıllar geçse de unutulmayacak. King, havuzu ateşe verirken rakibini yaktı; ama kendisi yanmadı. “Az laf, çok iş” deyişini bir kenara iterek, hem çok laf etti hem de çok iş yaptı.


Kapak: Peter H. Bick

Bir Cevap Yazın