Geçtiğimiz ay havai fişekler ve kırmızı beyaz meşaleler eşliğinde TFF 2.Lig şampiyonluğunu ve 55. yaş gününü çoşkuyla kutlayan bir şehrin futbol hikayesi. Taraftarının da dediği gibi “Bir Sevdadır Samsunspor“.
Futbolu babamla birlikte sevdim. Babam da futbolu Samsunspor ile sevmiş. 80’li 90’lı yıllarda gençliğini geçirirken Samsunspor’un tüm hikayesine tanıklık etmiş. Ben de daha ilkokul çağındayken babamla gittiğim ilk futbol maçını dün gibi hatırlıyorum. Samsunspor’un 21. yüzyılda Süper Lig’de geçirdiği bir elin parmağını geçmeyen sezonlardan biriydi. Gaziantepspor’a evimiz 19 Mayıs Stadı’nda 3-2 mağlup olmuştuk. Maç boyu susmayan şehrin haylaz taraftar grubu Şirinler’in saf tuttuğu kale arkasına göre sol korner direğinin hemen arkasındaydık. Mağlup olsak da aklımda kalan 90 dakika boyunca susmayan ve kırmızı beyaz formayı sırtına geçiren kim varsa destekleyen taraftarlardı.
Taraftar söz konusu oldu mu bence Samsun için orada bir durmalıyız. Çünkü Samsun şehri takımının arkasında hep durmuş. 80’li 90’lı yıllarda büyüklere kök söktürürken de, mali sıkıntılarla boğuştuğu ve oynatacak oyuncusu kalmadığı zaman da o sevgiyi içinde hep beslemiş. Dolmuş hatlarında kırmızı beyaz süslü arabalar, duvarlarından forma eksik olmayan kahveler. En güzel örneklerden biri de aslında Samsunspor’un tüm paydaşlarının 3. Lig’de geçirilen iki sene sonunda “Birlikte Yükseleceğiz” hayalini gerçekleştirmesi. 3.Lig’de kaç takım 30 bin seyirciye karşı maç oynayabilir soruyorum sizlere.
Bu yazı dizisinde konu Samsunspor olacak. Kulüp geçmişinden başlayıp, büyüklerin oynamaktan en çekindiği o deplasman atmosferini yeniden yaşayacağız. 20 Ocak kazasında kaybettiklerimize üzülüp, ilerleyen yıllarda kulübün nasıl sorunlarla boğuştuğuna şahit olacağız. Son olarak da 55 yıllık bu mirasın yeniden yapılanma ile futbol sevgisini içinde büyüten bir şehri stadyum yoluna nasıl döktüğünü göreceğiz.
Profesyonel kulüp olma yolunda
1909 yılında, Samsun Limanı başkanı ile oğulları Haydar ve Faruk Beyler önderliğinde kurulan Tasvir-i Efkar Gençler Kulübü ile şehrin futbol yaşamı başladı. Balkan Savaşları esnasında kapatılan bu kulüp yalnızca futbol ile ilgilenmeyip gençlerin zararlı alışkanlıklardan uzak durması için Fransızca, Tiyatro ve Sosyal Bilimler eğitimi veren bir okul gayesi de güttü. 1919 yılı ile birlikte ilk etapta kurulan ve kırmızı beyaz rengi taşıyan Samsun İdman Yurdu’nu Al Yıldız İdman Ocağı, Zafer-i Milli İdman Derneği, Bafra Kızılırmak, Çarşamba Yeşilırmak ve şehirdeki rumların kurduğu Atlas kulüpleri izledi.
Cumhuriyet’in 4. yılında isim değiştirerek Türkocağı Spor Şubesi adını alan Zafer-i Milli İdman Derneği ve Al Yıldız İdman Ocağı birleşerek Samsunspor Kulübü adıyla ve siyah beyaz renklerle mücadeleye başladı. 1965 yılına kadar amatör yapılanan kulüpler ile Samsun şehri çeşitli liglerde temsil edildi. Fakat 1965 yılı geldiğinde Samsun’da bulunan beş amatör mahalli lig takımı olan 19 Mayıs, Fener Gençlik, Akınspor ve Samsun Galatasaray Gençlik kulüpleri Samsunspor’a katılarak dönemin Ticaret Bankası vekili Kadri Ersan’ın kulüp başkanlığında kırmızı-beyaz renkleri benimseyerek Türkiye 2. Futbol Ligi’nde profesyonel hayatına başladı.
Başarı öncesi
1965-66 sezonuyla birlikte Samsunspor ikinci ligdeki mücadelesine başladı. 5 Eylül 1965 günü Yeşildirek ile tarihinin ilk profesyonel lig maçını oynadı ve sahadan Nihat Serçeme’nin golüyle 1-0 galip ayrıldı. Ligdeki ilk sezonunu Beyaz Grup 5.liği ile bitirdikten sonra 1966-67 sezonunda ligi 2. sırada tamamladı. Bir sonraki sezon Kamuran Soykıray önderliğinde ligi ilk sırada bitirerek 1. Futbol Ligi’nde mücadele etme hakkı kazandı.
1969-70 sezonu başlayan ilk 1. Lig macerasında Karadeniz Bölgesi’ni ligde temsil eden ilk takım ünvanını elinde bulunduran Samsunspor ligi altıncı sırada bitirdi. Ligde arka arkaya mücadele ettiği 5 sezon sonunda 1975 senesinde yeniden 2. Lig’e düştü. 1975-76 sezonunda Kamuran Soykıray ile yeniden lige çıkan Samsunspor, 1985 yılına kadar 1. Lig ve 2. Lig arasında gidip geldi. 1983 yılında anlaşma sağlanan Tanju Çolak ile birlikte 2. Lig şampiyonluğu kazanıldı ve 1984 senesinde Hasbi Menteşoğlu başkanlığı seksenlerin ikinci yarısında 1.Lig’e dek sürecek tırmanışa başlamıştır.
Şahlanış
1985-86 sezonu ile birlikte 1. Lig tarihinde Samsunspor’un en başarılı ve en istikrarlı performansını sergilediği döneme başlıyoruz. O sezon Tanju Çolak 33 gol ile Samsunspor formasıyla ligde gol kralı olan ilk Samsunsporlu futbolcu olurken, Fahrettin Genç önderliğinde Samsunspor ligi 3. sırada tamamladı. Bir sonraki sezon kulüp tarihinin en başarılı sezonu oldu. Samsunspor ligi 3. tamamlamasının yanında Federasyon Kupası’nda yarı final oynadı ve Tanju Çolak yeniden gol kralı oldu. 1987–88 sezonunda da lig 4. sırada tamamlanmış ve takım Balkan Kupası’nda Atatürk armalı kırmızı beyaz formayı yurt dışında temsil etti.
20 Ocak 1989’a kadar Samsunspor deyim yerindeyse o herkesin bildiği ve oynamaktan çekindiği performansı ile tüm ülkece tanındı ve 1. Lig’in gediklilerinden biri oldu. Sezon boyu liderliği kovalaması bir yana, Tanju Çolak efsanesinin futbol sahnesinde parlamasını sağladı. Babam, o dönemleri maç sabahı stadyumda yer kapabilmek için sabahtan bilet sırasına girmelerini anarak ve Tanju Çolak’ın Fenerbahçe ağlarına gönderdiği bisiklet vuruşu golün estetiği ile anlatır. Dört sezonluk o periyotta Samsunspor ligde üç defa 3.lük ve bir defa da 4.lük elde etti.
20 Ocak 1989: Hasretinle Yandı Gönlüm
Her şehir, takımlarının tarihinde iyi ve kötü günde beraber sevinip üzülmüştür. Ama Samsunspor tarihinde öyle bir an var ki yalnızca bu kulübe gönül verenler değil tüm spor camiası gözünde yaş ile hatırlar: 20 Ocak 1989 faciası. Bundan 31 sene önce Samsunspor kafilesi Malatyaspor ile deplasmanda karşılaşacağı maç için otobüs ile hareket ederken Havza ilçesinde bir kamyon ile çarpışmış ve otobüs uçuruma yuvarlanmıştır. Kazada Samsunspor, teknik direktörü Nuri Asan’ı, futbolcuları Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır ve Zoran Tomic’i ve otobüs şoförü Asım Özkan’ı kaybetmiştir. Kaza sonucunda içlerinde gelecek yıllarda kulüp başkanlığı da yapacak olan Emin Kar’ın da bulunduğu birçok oyuncu ve personel ciddi şekilde yaralanmış veya sakat kalmıştır.
Trafik kazası sonrası lige devam edemeyen ve tüm maçlarda 3-0 hükmen yenik sayılan Samsunspor, o sezon “Onur Şampiyonu” ilan edilmiş ve gelecek sezon 1. Lig’de mücadele etmesine müsaade edilmiştir. Bir süre sonra kulüp, bu acı gün hatırasına kulüp renkleri kırmızı beyaza siyahı da eklemiştir. Her sene 20 Ocak’ta bir şehir bu kazada kaybedilen canları “Hasretinde Yandı Gönlüm” şarkısı ile anarken, 2013-14 sezonunda taraftarların 20 Ocak anısına hazırladığı koreografi hafızalardan silinmeyecek bir görüntü oluşturmuştur.