Tarih: 20.11.2023 Yazar: Berkhan Günaydın Yorumlar: 0

Türkiye basketbolunda erkek veya kadın pek çok sporcu yurt içi ve yurt dışında çok büyük başarılar kazandı. Ancak çok azı oynadığı dönemde basketbola Nevriye Yılmaz kadar derin bir etkide bulundu. Gerek kulüp gerek milli takım bazında Türkiye’de kadın basketbolunda kazanılan başarıların çoğunda onun imzası var.

2010’lar Türkiye’de kadın basketbolunun altın çağı. Birsel Vardarlı, Işıl Alben, Şaziye İvegin, Esmeral Tunçluer gibi yıldızlarla kadın milli takımı 2011 ve 2013’te iki Avrupa Şampiyonası’nda sırasıyla gümüş ve bronz madalya kazandı. Bu dört oyuncu da basketbol becerilerinin yanına liderlik özelliklerini de ekleyebilen isimlerdi. Nevriye Yılmaz’ı bu isimlerden ayıransa sahadaki “winner” karakterinin yanına eklediği sıra dışı kariyeri.

1989’da dokuz yaşında bir çocukken doğduğu Bulgaristan’ın Plovdiv şehrinden ailesiyle birlikte İstanbul’a göçe zorlanan Nevriye, basketbola önce İÜSBK sonrasında Galatasaray formasıyla Türkiye’de başlasa da ülkeye geri dönmesi için önce yurt dışında kendini kanıtlaması gerekti. Yunanistan, Bulgaristan ve İtalya’da devam ettirdiği kariyeri sırasındaysa yeteneğini sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya ispatladı.

Avrupa’ya açılması NBA’den bile uzun zaman alan ve hala tam olarak bunu başaramayan WNBA tarafından Yılmaz, daha 19 yaşındayken antrenman kamplarına çağırılmaya başladı. 1999 ve 2000 yıllarında bu kamplar kadın basketbolunun en büyük sahnesinin perdelerini ona açamadı. Ancak Avrupa’da göstermeye devam ettiği yüksek performansa Amerikan takımlarının uzun süre kayıtsız kalması mümkün değildi. 2003 yılında serbest oyuncu olarak Phoenix Mercury ile sözleşme imzalayan ve bu takımda bir sezon geçiren Yılmaz, 2004 yılında da yine bir sezon San Antonio Silver Stars forması giydi. Hala ondan başka Türkiye’de yetişip WNBA’de forma giymiş bir oyuncu bulunmuyor.

Nevriye Yılmaz’ın 2005’te Türkiye’ye dönüşü aslında aynı zamanda kulüplerin, özellikle Fenerbahçe’nin, kadın basketboluna yatırımlarını artırmaya başladığı döneme denk geliyor. Galatasaray’ın kadın basketbolundaki dominasyonuna son vermek isteyen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın o dönemki yıldız transferlerinden biri de Nevriye Yılmaz’dı.

Yıldız pivotun Fenerbahçe’ye transferi aynı zamanda gittiği her yerde başarıların da kendisini takip ettiği 10 yıllık bir dönemin başlangıcıydı. Sarı-lacivertli takımla oynadığı yedi sezonun tamamında lig şampiyonluğuna ulaşan Yılmaz’ın Türkiye milli takımıyla ilk madalyası da yine bu dönemde, 2011’de Polonya’da düzenlenen Eurobasket ikinciliğiyle geldi.

2012 yılında Fenerbahçe’den ayrılarak kariyerinin başında iki sezon formasını giydiği Galatasaray’a dönen Yılmaz’ın “winner” karakteri sarı-kırmızılı ekibe de sirayet etti. Yılmaz Galatasaray’la hem kendi kariyerinin hem de kulüpler bazında Türkiye basketbolunun en büyük başarısını 2014 yılında Euroleague şampiyonluğunu kazanarak elde etti. Bu aynı zamanda kadınlar veya erkeklerde bir Türk takımının elde ettiği ilk Euroleague zaferiydi. Finalin Fenerbahçe’ye karşı kazanılması hem Nevriye Yılmaz hem de kulüp açısından ayrıca anlamlı olurken, iki Türk takımının uluslararası bir turnuvanın finalinde birbirleriyle karşılaşmasıysa basketbolda bir daha tekrar edilemedi. Yılmaz, Galatasaray’da oynadığı dönemde milli takımla da ikinci madalyasını Fransa’da 2013 Eurobasket üçüncülüğüyle elde etti.

Olimpiyat oyunlarınaysa herhalde ayrı bir parantez açmak gerekir. Bu on yıllık altın dönemde Nevriye Yılmaz milli takımla 2012 Londra ve 2016 Rio Olimpiyatları’na katılma başarısı da gösterdi. Hatta basketbol milli takımı, 2012’de voleybol milli takımıyla beraber Türkiye’ye bir ilki de yaşattı: Kadın takım sporlarında Türkiye, olimpiyatta ilk kez temsil edildi.

Yıldız pivota Rio’da, kariyerinin son turnuvasında bir de Olimpiyat madalyası çok yakışırdı. Ancak çeyrek finalde; Olimpiyat Oyunları’nı gümüş madalyayla noktalayacak İspanya’ya karşı sadece iki sayıyla kaybeden Türkiye, madalyanın da kıyısından dönmüş oldu.   

2016’da basketbol kariyerini noktalayan Yılmaz, oynadığı her takımda elde ettiği eşi görülmemiş başarılar ve kariyer yoluyla Türkiye kadın basketbolunda bir on yıla damga vurdu. Aktif spor yaşantısını sonlandırmasına rağmen bundan sonra da bu spora yön vermeye devam edecek. Çünkü basketbolda zirveye çıkmak isteyen her kadın sporcunun alması gereken kıstas Nevriye Yılmaz olacak.

Bir Cevap Yazın