Tarih: 13.11.2023 Yazar: Yavuz Yavuz Yorumlar: 0

Mübeccel Argun, erken cumhuriyet döneminde Türkiye sporunu şekillendiren en önemli figürlerden. Argun’un hem sahada yaptıklarıyla hem de yazıları ve konuşmalarıyla ülke spor tarihine düştüğü kayıtlarla karşılaşmak mümkün.

Erken cumhuriyet dönemi Türkiye sporunda, özellikle dönemin toplumsal cinsiyet anlayışının beden terbiyesi politikasına nasıl yansıdığını gözlemlemek için en önemli isimlerden biri, Mübeccel Argun. 1909 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Argun, pek çok açıdan erken cumhuriyet dönemi Türkiye sporunun karakterlerini yansıtan figürlerden. Türkiye’de modern sporun en önemli öncülerinden Selim Sırrı Tarcan’ın ayak izlerini takip ederek İsveç’e giden ve jimnastik eğitimi alan Argun, dönemin yaygın eğilimine uygun olarak birden fazla sporla ilgilenmişti. En önemli sonuçlarını atletizm ve jimnastikte alsa da tenis, su sporları ve çim hokeyi gibi birçok başka branşta da aktif olarak yer alıyordu.

20. yüzyıl başı Türkiye atletizmi için kaydadeğer figürlerden biri olan Argun, 1926’da kadınlar kategorisinde düzenlenen ilk atletizm yarışlarında 300 metrede ilk zaferini elde etmiş ve yine aynı yıl 50 metrede İstanbul birincisi olmuştu. Atletizmde daha sonra kır koşularına odaklanan Argun, aynı zamanda Türkiye’de aletli jimnastik yapan ilk kadın olarak da ismini spor tarihine yazdırmıştı.

Mübeccel Argun bunların yanı sıra, dönemin pek çok spor insanı gibi sporu yalnızca icra etmekle kalmıyor, bunun propagasyonunda da aktif rol alıyordu. Çeşitli gazete ve dergilerde spor yazıları yazan Argun’un kalemindeki ton, erken cumhuriyet döneminin ruhuna uygun şekilde didaktikti. Sevecen Tunç’un bir yazısında alıntıladığı bu pasaj, erken cumhuriyetin spor anlayışını ve özellikle kadınlardan ne beklediğini de özetler nitelikte:

Ne göğsünüze taktığınız yıldızlar, ne başınıza bağladığınız kurdeleler, ne üstünüze giydiğiniz renk renk bluzlar sizi ne iseniz o olmaktan kurtarmaz (…) Kof cevizlerin de kabukları sağlamlarla birdir. Fakat kırınca kofluğu meydana çıkar. Siz de içinizin sağlamlığına dışınızın süsünden ziyade ehemmiyet vermeğe alışırsanız, işte o zaman yarınki neslin ihtiyacı olan kuvvetli analığı temsil edebilirsiniz.

Selim Sırrı Tarcan’ın da özellikle radyo yayınlarında sıklıkla vurguladığı “yeni inşa edilen ulusu dünyaya getirecek olan anneler” olma görevi, kadınların spora katılımı için en önemli meşruiyet araçlarından biriydi de aynı zamanda. Mübeccel Argun da hem spor sahalarında hem de medyada bu düşüncenin vücut bulduğu en önemli isimlerden biri olmuştu.

Mübeccel Argun Türkiye’de modern balenin öncülerinden, İngiliz Kraliyet Balesi’nin de kurucusu olan Ninette de Valois’nın 1947’deki İstanbul gezisinde de mihmandar ekibi arasında yer aldı. Daha sonra Londra’ya yerleşen ve BBC Türkçe Servisi’nde çalışmaya başlayan Argun, radyo yayınlarıyla tanınır oldu. Ömrünün ikinci yarısını BBC Türkçe’deki çalışmalarıyla geçiren Mübeccel Argun, 1982’de İstanbul’da yaşama veda etti.

Bir Cevap Yazın