Tarih: 19.09.2021 Yazar: Anıl Kantemir Yorumlar: 0

Bizim bildiğimiz futboldan çok farklı bir futbolu sevdiren 80 numaralı adam, özel televizyonların yaşantımıza girişiyle tanınmıştı. 90’ların Türkiye’sinin yeni trendinde farklı bir sporla bize dokunan bir yıldızın, Jerry Rice’ın hikayesi…

90’lı yılların ilk yarısı özel televizyonlarla tanıştığımız yıllardı. Futbol takımlarımızın pek de parlak geçmeyen Avrupa maceralarına bu kanallarda tanık olmuştuk. İşte tam da bu dönemde hayatımıza giren HBB kanalı bize yeni bir alternatif sunmuştu. Her ne kadar o dönemlerde, Amerikalıların adına “soccer” dediği bizim bildiğimiz futbolun yerini doldurmak zor olsa da içinde futbol geçen farklı bir oyunu keşfetmek de heyecan vericiydi.

O yıllarda iki basamaklı yaşlara yeni basmış bir çocuk olarak kısa zamanda bu oyunun tutkunu olmuştum. “Bizim futbolun” Avrupa’daki hüsranlarla verdiği acıyı biraz hafifletiyordu belki de Amerikan Futbolu. Çok geçmeden ülkemizde Raiders, 49ers, Broncos ve diğerlerinin birçok takipçisi oldu. Başlarda bana renkleriyle Raiders cazip gelse de bu oyunu sevmemi sağlayan başlıca aktörün ortaya çıkmasıyla kısa zamanda bir 49er olmuştum. Bu adam, 80 numaralı formasıyla San Francisco 49ers wide receiver‘ı Jerry Rice’dan başkası değildi. İzlediğim her 49ers maçında olmayacak topları yakalıyor ligin en atletik cornerback’lerini çaresiz bırakıyordu.

1985’te çaylak olarak adımını attığı ligde her yıl üstüne biraz daha koyan Rice, çalışma etiğiyle uzun bir kariyere sahip oldu. Belki de ona bu miras tuğla işçisi olan babasıyla geçirdiği çocukluğundan kalmıştı.

Bir Yıldız Doğuyor

Ailesinin sekiz çocuğundan biriydi ve tuğla ustası olarak çalışan babasının yaz aylarındaki en büyük yardımcılarındandı. Öyle ki, okula gitmediği bu dönemde babası ve kardeşleriyle sabah beşte yola çıkıp hava karardığında eve gelirdi. Bu süreçte tuğlaları taşıma ve yerleştirme işini kardeşleriyle keyifli bir eğlenceye de dönüştürmüşlerdi. Kardeşleri tuğlaları atıyor o ise yakalıyordu. Kuşku yok ki top yakalama konusundanki marifetini zor yoldan öğreniyordu Jerry.

İyi bir Amerikan futbolu oyuncusu olacağının ilk sinyallerini henüz çocuk yaşta veren Rice, yine de lise ikinci sınıfa kadar bu oyunun uzağında kaldı. Ancak takıma dahil edilmesiyle birlikte büyük bir etki yarattı ve eyaletin mütevazi üniversitesi Missisipi Valley State’e katıldı. Belki de bu oyuna geç başlaması, daha büyük üniversitelerden teklif almasını engellemişti. Yine de bunu sorun yapmıyordu. Okuldaki toplam dört senesine elli touchdown sığdırmayı başarmıştı. David Bell onu geçtiğinde takvim yaprakları 2006 yılını gösteriyordu ve Rice’ın rekoru yirmi iki sene sonra ancak kırılabilmişti. Kolej hayatına devam ederken yaşayan bir efsaneye dönüşmüş, her zorluktaki topu yakaladığı için, “dünyada her topu yakalayabilecek adam” ifadesinin temsili “Dünya” lakabını almıştı.

Artık zorlu arenaya hazırdı. Draft günü geldiğinde onu seçecek takımı bekliyordu genç Jerry. 49ers koçu Bill Walsh’un quarterback’i Joe Montana’nın çevresine sağlam bir hücum gücü aradığı biliniyordu. O gücün Jerry Rice olacağı ve birinci tur, on altıncı. sırada 49ers tarafından seçilecek bu adamın, NFL tarihine damga vuracağını kimse bilemezdi.

Bill Walsh
Kaynak:Mercurynews.com

Hazırlık kampında da işler Rice için iyi gidiyordu. Çok çalışmanın değerini babasıyla geçirdiği çocukluk yıllarında öğrenmişti ve ligde de bu sayede tutunacağını biliyordu. İyi bir sezon öncesi dönemi geçirmesine rağmen lig başladığında Jerry Rice ciddi şekilde bocaladı. Burası sadece fiziksel olarak kendini göstermesi gereken değil aynı zamanda mental olarak da ayakta kalması gereken bir sahneydi. Bu zorlu ve sıkışık takvimde kıdemli oyunculardan Freddie Solomon ona cesaret verdi.

“Freddie daha iyi olacağıma beni inandırdı. Bana küçük ama önemli detayları gösterdi.”

Koçları da ona inanıyordu ve zamanının geleceğini söylüyordu. Nitekim Seattle Seahawks’a karşı oynadığı oyunla artan performansı, sezon sonunda Rice’a Yılın Çaylağı ödülünü getirmişti. Ödül sonrası onu takıma kazandıran isimlerden Bill Walsh, “Jerry’nin bu ligde parlak bir geleceği var. Önemli bir tehdidimiz haline geldi. Bu ödülü fazlasıyla hak etti.” yorumunda bulunmuştu. Çaylak sezonunda lige ısınan Jerry Rice, çok geçmeden bu organizasyonun  dengelerini değiştirecekti. Her yıl daha fazla üstüne koyuyordu. Artık takımını Super Bowl’a taşımak ve orada şampiyonluk kazanmak tek hedefiydi.

O Bir Yıldız

Çaylak sezonu tamamlandığında lige iyiden iyiye ısınmıştı genç Jerry. 1986 yılında artık ligin bilinen oyuncularından biriydi. O sezon touchdown sayısını çaylak sezonuna göre beşe katlarken, yakaladığı top ve kat ettiği yard sayısını da önceki sezona göre iki kat artırmıştı.

Ligdeki üçüncü sezonu, hedeflediği Super Bowl günlerinin provası gibiydi adeta. Lokavt nedeniyle kısaltılan sezona yirmi iki touchdown sığdırdı ve ligin en değerli oyuncusu oldu. 49ers onunla beraber adım adım zirve yürüyüşüne başlamıştı. 80’lerin sonuna damga vurmaya kararlıydı Jerry ve arkadaşları. Nitekim öyle de oldu. Önce 1988 yılında ardından 1989 yılında iki Super Bowl şampiyonluğu kazanmaları kimseyi şaşırtmadı. Üstelik Rice, sadece iki şampiyonluk yüzüğü almakla yetinmemiş aynı zamanda 1989 yılında Cincinnati Bengals karşısında kazanılan XXIII.Super Bowl’un en değerli oyuncusu olmuştu.

Tartışmasız şekilde takımın quarterback’i Joe Montana ve wide receiver’ı Jerry Rice 80’lerin ikinci yarısının en gözde ikilisiydi. 90’lar ise 49ers için sevimsiz başladı. 1991 yılının Ocak ayına gelindiğinde Montana’nın yaşadığı ciddi sakatlık, Rice-Montana birlikteliğinin de sonu demekti. Yine de 49ers için Jerry Rice halen denklemin en önemli parçasıydı. Yeni quarterback Steve Young çok şanslıydı zira Jerry gibi büyük bir yıldızla oynayarak daha iyi bir oyuncuya dönüşebilirdi. İkili kısa zamanda birbirine alıştı. Öyle ki, 49ers 1995 yılında Jerry Rice-Steve Young ikilisiyle San Diego Chargers önünde bir şampiyonluk daha kazandı.

Jerry Rice ve Joe Montana
Kaynak:bleacherreport.com

Rice, 49ers formasını on beş yıl giydi. Ayrılık her geçen gün zorlaşsa da sonunda yaşanan her güzel şeyin bir sonu olacaktı ve o gün gelip çatmıştı. 49ers ve Jerry Rice birlikteliği yeni milenyumla birlikte sona ermişti. Futbol yaşantısına Oakland Raiders’da devam eden büyük yıldız, burada da bir Super Bowl görmeyi başardı ama dördüncü yüzüğe ulaşamadı. Kariyerinin son döneminde kısıtlı sayıda maça çıktığı Seattle Seahawks ile anlaştı. Denver Broncos onu takas ettiğinde ise artık Rice için yolun sonu gelmişti. Oynamayı tercih etmedi ve bu sporun gördüğün en büyük isimlerden biri olarak emekliliğini açıkladı.

Futbol hayatını 208 touchdown ile tamamlayan ve bu alanda halen açık farkla tüm zamanların en çok touchdown yapan oyuncusu olan Rice, yirmi yıllık spor yaşamına sekiz konferans finali, dört Super Bowl ve üç şampiyonluk sığdırmayı başardı. Uzun kariyerinin en görkemli yıllarını geçirdiği San Franscisco 49ers organizasyonu onun evi gibiydi. Kulüp ve Jerry Rice son bir birliktelik için anlaştı, bir günlük bir sözleşmeyle onun her zaman bir 49er olarak anılması için çok değerli bir adım atıldı. Böylece Rice, 49ers’da başladığı kariyerini yine 49ers’da resmi olarak tamamlamış oldu. Sıra o sihirli 80 numaralı formanın emekli edilmesindeydi. Bunun için bir Eylül günü seçilmişti.

O Bir Efsane

Jerry Rice’ın forması emekli ediliyor.
Kaynak:deseret.com

Takvim yaprakları 20 Eylül 2010 Pazartesi gününü gösterdiğinde, Candlestick Park’ta heyecan seviyesi normalin çok üstündeydi. Evet, rakip son şampiyon New Orleans Saints’ti ve bu durum başlı başına heyecanı anlatmaya yetiyordu. Ancak o gün sahadaki mücadelenin çok ötesinde bir 49ers efsanesinin unutulmaz forması emekli edilecekti. Devre arasında başlayan törende Jerry Rice, “Bundan daha iyisini hayal edemezsiniz. Burası her şeyin başladığı ve bittiği yer. Bu bireysel bir başarı değil. Birlikte oynadığım tüm oyuncular ve koçlarım bunun bir parçası.” sözlerini sarf ettiğinde başarısını paylaştığı isimlerden Joe Montana ve Steve Young onu çılgınca alkışlıyordu. Belki de burada en çok görmek isteyeceği kişi ise artık hayatta değildi. 2007 yılında hayata gözlerini yuman Bill Walsh’un yerine onu temsilen oğlu Craig Walsh törende yer almıştı.

1980 ve 1990 All-Decade Takımlarıı’na seçilerek oynadığı iki ayrı on-yıllık döneme damga vuran Jerry Rice, sadece büyük başarılar kazanmadı. Kendisinden kilometrelerce uzaktaki insanlara dokunmayı başarırken, bu oyunu hiç tanımayan ve kurallarından bihaber insanlara ulaştı.

Bir oyuncunun oyundan keyif alması kadar bunu başkalarına sevdirmesi de çok özel. Bu sihirli dokunuş ona ait, Jerry’e.

Kapak:www.relaced.com/

Bir Cevap Yazın