Tarih: 29.12.2020 Yazar: Berkhan Günaydın Yorumlar: 0

Her müsabakada bir kazanan olduğu gibi birçok da kaybeden vardır. Kaybedenlerin bazısı unutulur, bazısı şanssızlığıyla veya çok iyi bir iş çıkarmasına rağmen kazanamamasıyla hatırlanır. McKayla Maroney ise kaybederken bir internet virali haline gelen belki de tek sporcu olarak hatırlanacak. Onunla ilgili hatırlanması gereken en önemli olay ise kesinlikle bu değil.

ABD’li jimnastikçi, 2012 Londra Olimpiyatları’nda atlama masasında gümüş madalya aldığında mutlu değildi. Aklında sadece hareketi sırasında düşmesi ve altın madalyayı kaybetmesi vardı. Olimpiyat Köyü’ndeki odasına dönene kadar da tüm dünyanın madalya töreni sırasında verdiği reaksiyona olan tepkisinden bihaberdi. Babasından bir SMS aldı ve kısa bir internet araması sonrasında yaptığı mimiğin bir internet virali haline geldiğini gördü: “McKayla is not impressed” (McKayla etkilenmedi.)

Maroney’nin yüz ifadesi; kraliyet düğünü, Usain Bolt ve Mars’taki keşif aracı Rover gibi pek çok etkileyici insan ve olayın fotoğrafına montajlanmıştı. Aylarca bu ifade birçok insan tarafından tekrarlandı. ABD Başkanı Barack Obama bile bu modaya karşı kayıtsız kalamadı ve ABD Jimnastik Takımı’nın Beyaz Saray ziyareti sırasında Maroney ile bu ifadeyi yeniden canlandırdı. Yıl sonunda  fotoğraf, Yahoo’nun 2012’nin en viral fotoğrafları sıralamasında ilk sırada yer alıyordu.  

Maroney, bir internet virali haline gelmesini performansı sırasında düşmesi kadar önemsemedi. “İki saniyeliğine bu yüz ifadesini yaptığımı hatırlıyorum. Yani, eğer videoyu izlerseniz, sadece iki saniye. Ve daha sonra düşündüğümü hatırlıyorum: “Az önce somurttum mu?” Bu, sürekli yaptığım, benim için çok doğal bir mimik. Yüzümde bu ifadenin olduğu küçüklük fotoğraflarım var.” Düşüşü sonrası beş gece gözüne uyku girmediğini ve kafasında sürekli bu pozisyonu tekrar ettiğini söyleyen Maroney, “Üzgündüm ve memnun değildim.” diyerek hayal kırıklığını açıklarken, aslında yüz ifadesinin de bu hayal kırıklığının dışa vurumu olduğunu ima etmiş oldu.

Vahşi

McKayla Maroney’nin ikinciliğinden duyduğu memnuniyetsizlik bir internet fenomeni haline gelse de, genç jimnastikçinin ABD gibi “ikinciysen sonuncusundur” mottosunu şiar edinmiş bir ülke için bile bir kaybeden olduğunu söylemek mümkün değil. Bireysel olarak, performansı sırasında düşmesine rağmen, kazandığı gümüş madalya bir tarafa, Maroney aynı zamanda takım performansıyla 2012’de altın madalya da kazandı. Olimpiyat elemelerinde Gabby Douglas, Aly Raisman, Kyla Ross ve Jordyn Wieber ile birlikte ABD Olimpiyat Takımı’na seçildi. Yaşları 15 ve 18 arasında değişen bu beş genç sporcu, çocukluklarından beri yakın arkadaştılar. Sporculara ve takımlara takma adlar vermeyi seven ABD medyası, kısa sürede takıma “Fab Five” (Muhteşem Beşli) adını verdi. Eski bir NBA yıldızı olan Jalen Rose ise bu takma adın tembel gazeteciliğin bir sonucu olduğunu düşünüyordu.

Jalen Rose’un böyle düşünmesinin sebebi, bu takma adın başka bir takımla özdeşleşmiş olmasıydı. 1990’lı yılların hem saha içindeki performansları, hem de saha dışındaki kişilikleriyle en meşhur kolej takımı olan ve Rose’un da üyelerinden biri olduğu Michigan Wolverines. Rose, burada sporcuların bir hatası olmadığını, sadece ulusal medyanın ne kadar tembel olduğunu ortaya koyduğunu belirtirken, “Keşke kendilerine ve altın madalya mücadelelerine bizimkinden de yaratıcı bir takma ad bulsalar” diyordu.

Rose’un mesajını alan Maroney ve Wieber, kendilerini antrenmana götüren otobüste yeni bir isim arayışına girdiler. Five ile uyum sağlaması için F ile başlayan kelimeleri aramaya başlayan ikili, yer hareketindeki rutinlerine uygun olduğunu düşündükleri fierce (vahşi/sert) kelimesini seçtiler ve diğer takım arkadaşları da buna onay verdi. Böylece Fierce Five’ın olimpiyat macerası başlamış oldu.

Elemeleri rahat bir şekilde geçerek finale yükselen beşli, final müsabakasında da henüz ilk yarışma olan atlama masasında Maroney, Douglas ve Wieber ile ilk üç sırayı alarak müsabakanın sonuna kadar koruyacağı önemli bir avantaj yakaladı. Asimetrik paralel ve denge aletinin ardından da birinciliğini koruyan ekip, son yarışma olan yer hareketlerinde de Raisman, Douglas ve Ross ile bir, üç ve dördüncü sıraları alarak ezici bir üstünlükle altın madalyaya ulaştı. İkinci Rusya’ya attıkları 5,066 puanlık farkın benzerine daha önce rastlanmamıştı.

Maroney, atlama masasında umduğunu bulamasa da takımıyla altın madalyaya ulaştı. Jimnastik kariyerinin ilk olimpiyat altınına ulaşan Maroney’nin, bu aynı zamanda olimpiyatlardaki son altın madalyası olacaktı.

Antwerp’teki 2013 Dünya Şampiyonası’nda atlama masasında bir altın madalya daha kazanan genç sporcunun kariyeri sakatlıklar sebebiyle maalesef kısa sürdü. Londra’da iki madalya kazanırken bile kırık bir sağ ayak baş parmağı ile mücadele etmişti. 2016’da emekliliğini açıklarken, ertesi sene çok daha önemli bir mücadelenin içine girecekti.

Cesur

Çok az spor jimnastik kadar talepkardır. Pek çok sporun aksine, olimpiyat seviyesindeki jimnastikçiler neredeyse “bebek” denebilecek yaşlarda jimnastiğe başlar ve uzun antrenman saatleri sebebiyle pek çoğu çocukluğunu yaşayamadan yetişkinliğe adım atar. McKayla Maroney’nin de dahil olduğu ABD’li jimnastikçilerin ise bundan çok daha büyük problemleri vardı.

Me Too Hareketi ilk kez 2006 yılında ortaya çıksa da, 2017 yılında Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’in sektördeki pek çok kadına cinsel tacizde bulunduğunun anlaşılması üzerine alevlendi. Oyuncu Alyssa Milano’nun girişimiyle, sosyal medyada kadınlar kendilerine cinsel tacizde bulunan ünlü erkekleri Metoo hashtag’iyle ifşa etmeye başladılar. Hollywood’dan yayılan bu ateş, kısa sürede spor dünyasına da sıçradı.

Aslında Me Too hareketinden bir sene önce, Indianapolis Star Gazetesi’nde yer alan bir makale, ABD Jimnastik Takımı’ndaki taciz olaylarını gündeme getirmişti. Eski bir jimnastikçi olan Rachael Denhollander, takım doktoru Larry Nassar’ın kendisine cinsel tacizde bulunduğunu açıklamıştı. Denhollander’ın açıklamasından sonra Nassar, çalıştığı Michigan State Üniversitesi’ndeki işini kaybederken, ne ABD Olimpiyat Komitesi ne de Jimnastik Federasyonu Nassar’a karşı herhangi bir girişimde bulundu.

Denhollander’ın açtığı kapıdan ilk giren sporcu ise McKayla Maroney’den başkası değildi. Me Too Hareketi’nin verdiği cesaretle sosyal medya üzerinden uzunca bir metin yayınlayan Maroney de Dr. Nassar’ın kendisini 13 yaşından beri taciz ettiğini açıklıyordu.

“…Nerede gücü elinde bulunduran biri varsa, görünen o ki orada bir taciz ihtimali de var. Benim olimpiyata gitmek gibi bir hayalim vardı. Oraya gitmek içinse tahammül etmem gereken şeyler mide bulandırıcıydı. ABD Ulusal Jimnastik Takımı ve Olimpik Takım doktoru Larry Nassar tarafından taciz edildim. Dr. Nassar bana 30 yıldır hastalarına uyguladığı bir tedaviyi uyguladğını söylüyordu. Bu 13 yaşımdayken Teksas’taki bir kampta başladı ve sporu bırakana kadar devam etti…Hayatımın en korkunç gecesini 15 yaşımdayken yaşadım. Dr. Nassar, Tokyo’ya uçmamızdan önce bana bir uyku ilacı vermişti. Gözlerimi açtığımda ise onun otel odasındaydım. O gece öleceğimi sandım.”

Maroney, hazırladığı metni şu ilham verici seslenişle sonlandırıyordu:

“Sessizliğimiz yanlış insanların güçlü pozisyonlara ulaşmasını sağladı. Artık gücümüzü geri almanın zamanı geldi. Unutmayın, sesinizi yükseltmek için hiçbir zaman geç değildir.”

Genç jimnastikçi, Larry Nassar’ın yanı sıra; ABD Olimpiyat Komitesi, Jimnastik Federasyonu ve Michigan State Üniversitesi’ne de dava açtı. ABD Jimnastik Federasyonu’nun, sessiz kalması için kendisine 1,25 milyon dolarlık bir anlaşma teklif ettiğini söylüyordu. Bu, federasyonun ilk vukuatı değildi. 1990’lı yıllardan itibaren çok sayıda antrenör ve takım görevlisi hakkında cinsel taciz suçlamaları ortaya çıktığında, olayları hasır altı etmiş, hatta suçlamaların yöneltildiği bazı kişileri görevlerinden dahi almamışlardı. Maroney’nin açıklamasından sonra aralarında Fierce Five Takımı’nın diğer dört üyesinin de olduğu 160’tan fazla kadın sporcu Larry Nassar aleyhinde ifade verdi. Aralarında sadece jimnastikçiler değil, futbolcular, voleybolcular ve softball oyuncuları da vardı. Azılı bir pedofil ve cinsel saldırgan olduğu kanıtlanan Nassar, bu cesur kadınların sayesinde ömrünün geri kalanını cezaevinde geçirecek.

Maroney ve Wieber, takım otobüsünde isim arayışına girdiklerinde, Fierce kelimesinden başka; cesur, hakkını savunan manasına gelen Feisty kelimesini de düşünmüşlerdi. Jimnastik aletlerinin üstünde Fierce Five lakabını hak ettiklerini zaten göstermişlerdi. Yıllarca maruz bırakıldıkları tacize karşı gösterdikleri cesaretle, Feisty Five lakabını da sonuna kadar hak ettiklerini gösterdiler.

McKayla Maroney, 2020 yılında uzun zamandır hayalini kurduğu müzik kariyerine ilk adımı attı. Üç adet single yayınlayan Maroney, büyük ihtimalle müzik dünyasına yeni bir soluk getirmeyecek; ancak bunun bir önemi yok. Önemli olan, o ve onun gibi cesur kadınlar sayesinde belki de milyonlarca genç kadın sporcunun hayatının değişecek olması. Başarılı sporcu kaybettiği olimpiyat müsabakası yüzünden bir internet fenomeni haline gelmiş olabilir. Onu gerçekten tanıyanlar ise ne sporda ne de sosyal hayatta bir kaybeden olmadığını çok iyi biliyor.  

Kapak: Getty Images

Bir Cevap Yazın