Rugby Dünya Kupası başlarken, kadınlarda bu sporun en büyük organizasyonunun temellerinin nasıl atıldığını 1991’deki ilk turnuvaya dönerek birlikte hatırlayalım.
Kadınlarda ragbinin en büyük sahnesi olan Dünya Kupası, bu yıl dokuzuncu kez perdelerini açıyor. Normal takvimine göre 2021’de düzenlenmesi gereken turnuva, pandeminin sebep olduğu bir yıllık gecikmenin ardından Yeni Zelanda’da başlıyor. Tarihte ilk defa Güney Yarımküre’de düzenlenecek olan kadınlar Ragbi Dünya Kupası’nda 12 takım, sporun en büyük kupasını kaldırmak için mücadele edecek.
Her ne kadar bu yılki turnuva Ragbi Dünya Kupası’nın dokuzuncu edisyonu olsa da 1991 ve 1994’te düzenlenen ilk iki turnuva uluslararası ragbiyi yöneten yapının desteği olmaksızın organize edilen kupalar oldukları için de önemli. İlk kez 1998’deki organizasyonu tanıyan Dünya Ragbi Federasyonu (World Rugby, eski adıyla International Rugby Board) ancak 2009 yılında yaptığı bir basın açıklamasıyla 1991 edisyonunun Dünya Kupası kimliğini teslim etti. Bu nedenle Galler’de düzenlenen ilk turnuva, baştan aşağı politik bir tarihi olan ragbi sporundaki toplumsal mücadelelerin en önde gelenlerinden birini yansıttığı için kayda değer.
Bu yazının merkezinde, olması gerektiği yılda düzenlense önümüzdeki turnuvanın 30. yıldönümüne denk geleceği ilk Ragbi Dünya Kupası var. Kadınlarda ragbinin ilk büyük küresel organizasyonunun, Cardiff’te 1991 yılının Nisan ayında dokuz güne yayılarak düzenlendiği koşulları ve turnuvada yaşananları birlikte hatırlayalım.
İlk adımlar
Erkeklerde ilk Ragbi Dünya Kupası’nın 1987’de düzenlenmesi ve gördüğü ilgi, küresel çapta rugby takımlarını bir araya getiren bir turnuvanın kadınlarda sporun gelişimi için önemli bir rol oynayacağı düşüncesini kuvvetlendirmişti. Women’s Rugby Football Union’ın o dönemki başkanı Deborah Griffin, Richmond’da beraber ragbi oynadığı takım arkadaşları Sue Dorrington, Alice Cooper ve Mary Forsyth ile güçlerini birleştirerek Dünya Kupası’nın temellerini atmaya başladı. İlk iş olarak çeşitli ülkelerin ragbi federasyonlarına faks çekerek katılmaları durumunda konaklamalarını karşılayacaklarını söylediler.
Turnuvanın yeri içinse Galler’in başkenti Cardiff seçilmişti. Katılması beklenen ülkelerin çoğu Avrupa ülkesi olduğu için turnuvanın da Avrupa kıtasında düzenlenmesi halihazırda büyük olasılıktı. Turnuvanın temelini atan dört ismin de İngiliz olmaları Britanya’nın Ragbi Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağını kesinleştirmişti. Galler ve Cardiff ise öğrenci yurtlarının uygunluğu nedeniyle gelen takımları ağırlamak için biçilmiş kaftandı.
Ancak turnuva için yeterli finansal destek toplanamamıştı. Griffin ve arkadaşları, daha önce iletişim kurdukları rugby federasyonlarına bir tur daha faks çekerek konaklamayı karşılayamayacaklarını ve turnuvanın büyük ihtimalle iptal edileceğini söylemeye başladılar. Ancak aldıkları yanıtları umut vericiydi: “Endişelenmeyin, yine de geliyoruz!”. International Rugby Board’un (IRB) turnuvaya mesafesi nedeniyle ikircikli olan Fransa’nın da kura çekimine dakikalar kala katılacağını teyit etmesiyle 12 takımlı turnuva tablosu tamamlandı. Böylelikle ilk Ragbi Dünya Kupası sekiz Avrupa ülkesi, Yeni Zelanda, Kanada, Japonya ve ABD’nin katılımıyla başladı.
Sovyetler’e merhaba ve elveda
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB), özellikle Gürcistan Sovyeti’nin Fransa Komünist Partisi’yle (PCF) yakın ilişkileri sayesinde oluşan bir ragbi kültürü vardı ancak ülke uluslararası ragbiye hep mesafeli durmuştu. Bunun en önemli sebebiyse apartheid Güney Afrikası’nın spordaki konumuydu. Örneğin Güney Afrika’nın IRB üyeliği nedeniyle Sovyetler Birliği 1987’deki ilk erkekler Ragbi Dünya Kupası’na katılmamıştı.
Ancak kadınlar Ragbi Dünya Kupası IRB tarafından tanınmadığı için katılmalarında bir beis yoktu. Böylelikle SSCB’nin dağıldığı yıl olan 1991, aynı zamanda onların ragbideki en büyük turnuvaya katılımlarına tanıklık etti. Sovyet ragbiciler turnuvadaki en yoksul takımlardan biri olarak Cardiff’e geldiler, bu nedenle konaklama gibi masrafları karşılamak için yanlarında getirdikleri içkileri satmaya başladılar. Bunun üzerine takımın kaldığı otele giden gümrük polisi ise ancak turnuva yetkililerinin araya girmesiyle Sovyet ragbi oyuncularını rahat bıraktı.
Bundan sonra yerel dükkanların desteğiyle ihtiyaçlarını karşılayan SSCB takımına, Galler oyuncularından Bess Evans’ın annesi de 100 pound vererek yardımcı olmuştu. Sovyetler bütün maçlarını kaybetse de ilk Ragbi Dünya Kupası’nda yer almasıyla uluslararası ragbi tarihine adını yazdırarak Galler’e veda etti.
Turnuvanın öyküsü
İlk Ragbi Dünya Kupası’nda takımlar arası güç dengesi oldukça eşitsizdi, öyle ki yapılan 22 maçın 13’ünde mağlup olan taraf skor kaydedememişti. En çekişmeli geçen maç ise ev sahibi Galler’in Kanada’yla 9-9 berabere kaldığı mücadeleydi.
Turnuvanın önüne çıkan bir başka engel ise hava koşullarıydı. 1991 genel olarak kuru bir yıl olmasına karşın, Nisan ayında Galler’de ortalama aylık yağışın %150’si kadar yağmur yağmıştı. Martyn Thomas’ın, ilk Ragbi Dünya Kupası üzerine yazdığı World in Their Hands kitabında bahsettiğine göre üniversite yurtlarından ucuza faydalanabilmek için seçilen takvim maçlar için neredeyse büyük bir talihsizliğe yol açıyordu. Turnuva yönetimi hakemlerin her maç için ayrı ayrı koşulları değerlendirmesine karar verdi. Yine de oynanamayan maç çıkmadı ve yağmurlu havaya rağmen turnuva tamamlanabildi.
Turnuvanın yarı finalinde büyük bir sürprize imza atarak Yeni Zelanda’yı 7-0 mağlup eden ABD finale yükseldi. Finalde karşısında, turnuvayı düzenleyen isimlerden Sue Dorrington’ın da forma giydiği İngiltere’yi bulan ABD, Cardiff Arms Park’ta yaklaşık 3000 kişinin izlediği mücadeleyi 19-6 kazanarak ilk Ragbi Dünya Kupası’nda mutlu sona ulaşan taraf oldu. İngiltere ilk yarıyı 6-3 önde kapatsa da ABD ikinci yarıda Claire Goodwin’in iki, Patty Connell’ın ise bir try’ıyla ve Chris Harju’nun iki başarılı conversion vuruşuyla skoru lehine çevirerek şampiyon oldu. ABD’nin, Galler’de doğan koçu Kevin O’Brien ise bu şampiyonlukla ev sahibi ülkenin Ragbi Dünya Kupası kazanan ilk ismi olmuştu.
Her ne kadar Ragbi Dünya Kupası’nı düzenlemek masraflı olsa da turnuva sonunda düzenlenen bir yemek ve İngiltere Ragbi Federasyonu’nun daha önce söz verdiği üzere karşıladığı masraflarla organizasyonun giderleri büyük oranda karşılandı. Bir sonraki turnuva erkekler Dünya Kupası’yla çakışmaması için üç yıl sonra, 1994’te düzenlendi. Böylelikle bu yıl geçmişi 30 yılı aşan Ragbi Dünya Kupası’nın temelleri atılmış oldu.