Tarih: 07.06.2022 Yazar: Yavuz Yavuz Yorumlar: 0

Sabine Lisicki’nin 2013 Wimbledon dördüncü turunda, dünya 1 numarası Serena Williams’a karşı final setinde kazandığı sekizinci oyun, adeta mücadeleyle ve geri dönüşlerle geçen kariyerinin bir yansıması gibi…

Bundan 11 yıl önce, 2011’de, Wimbledon Merkez Kortu’nda 21 yaşındaki Sabine Lisicki, Marion Bartoli karşısında maçın başlarında servis atmaya hazırlanırken bir gök gürültüsüyle irkilmişti. Turun en hızlı servisçilerinden biri olan Alman tenisçinin raketinden çıkan seslere benzeyen gök gürültüsünün kısa süreli şaşkınlığı geçtikten sonra rakibini üç sette geçerek kariyerinin ilk Grand Slam yarı finaline yükseldi.

İki yıl sonra, yine Merkez Kort’ta, Sabine Lisicki bu sefer kariyerinin ilk majör finalinde Marion Bartoli’nin karşısındaydı. Alman raket korttan mağlup ayrılmasına karşın uzun bir yoldan geldiği kariyerinin ilk Grand Slam turnuvası finalinde olmaktan mutluydu. Potansiyelini bir türlü tam olarak gerçekleştirmesine izin vermeyen sakatlıklar aradan geçen iki yılı neredeyse iki asra dönüştürmüş olsa da, Lisicki nihayet en sevdiği turnuvadan bir plaketle ayrılmayı başarmıştı.

Lisicki bu yolda önündeki en büyük engeli ise, dördüncü turda Serena Williams’a karşı atlamıştı. Üç sette biten maçın final setinde oynanan sekizinci oyun, sakatlıklarla bölünen kariyerine adım adım Wimbledon’daki ilerleyişini sığdıran Lisicki’nin final yolundaki en önemli kırılma anıydı. Bu, Sabine Lisicki’nin kariyerinin ilk ve tek Grand Slam finaline giden yolun ve dünya 1 numarası Serena Williams’a karşı kazandığı final setinin sekizinci oyununun öyküsü.

Maça hızlı girerek ilk seti 6-2 kazanan Lisicki, bir yıl önce Fransa Açık’a birinci turda veda ettikten sonra çıktığı 78 maçın 75’ini kazanan ve araya bir Olimpiyat altını ile üç Grand Slam şampiyonluğu sığdıran 1 numara Serena Williams’ın ikinci seti 6-1 kazanarak eşitliği sağlamasına engel olamamıştı. Final setinde 3-0 geri düşen 23 numaralı seri başı servis kırarak üst üste iki oyun kazansa da, Williams rakibinin servisini bir kez daha alarak üstünlüğünü 4-2’ye taşıdı. Pes etmeye niyeti olmayan Lisicki bir kez daha servis kırarak skoru 4-3’e getirdi ve final setine denge getirmek için servis kullanmaya başladı. İlk servisine Serena Williams çapraza etkili bir forehand puan vuruşuyla yanıt verdi: 0-15.

Sabine Lisicki ile Wimbledon arasında her zaman pozitif bir ilişki oldu. Öyle ki Lisicki’nin kendini gösterdiği ilk yer de 2009’da çeyrek finale yükseldiği All England Lawn Tennis Club kortlarıydı. O yıl Fransa Açık’ı kazanan 5 numaralı seri başı Svetlana Kuznetsova ile birkaç ay sonra kariyerinin ilk majör finaline Amerika Açık’ta yükselecek olan Caroline Wozniacki’yi set vermeden geçen 19 yaşındaki Lisicki, çeyrek finalde dünya 1 numarası Dinara Safina’yı üç sete zorlamıştı. Turnuva yolculuğu çeyrek finalde noktalansa da etkili servisleri ve agresif oyunuyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Yalnızca birkaç ay sonra, Lisicki kariyerinin ilk önemli sakatlığını yaşadı ve Amerika Açık ikinci turunda bileğini burkarak korttan tekerlekli sandalyeyle ayrılmak zorunda kaldı.

T çizgisine doğru kullandığı ilk servisin ardından Serena Williams’ı backhand tarafında kortun dışına çıkarmayı deneyen Sabine Lisicki, kendi backhand’inde paralele dönmeye çalışırken topu fileye taktı. Rakibinin basit hatasıyla birlikte Serena Williams servis kırmak için bir yarım şans elde etmişti: 0-30.

2010’da hem Indian Wells’te hem de Miami’de ikinci turda bileğindeki sakatlık nedeniyle maçlarını yarım bırakmak zorunda kalan Lisicki, beş ay boyunca kortlardan uzak kaldı. Yürümeyi yeniden öğrenmek zorunda kalan Lisicki’nin etrafındakiler ve doktorları, sakatlığının daha fazla ilerlemesini önlemek için tenisi bırakmasını telkin ediyordu. Bir önceki yılın Wimbledon çeyrek finalisti, yıl sonunda dünya sıralamasında 179. Sıraya gerilemişti.

Beraberlik kortuna attığı ilk servisi kaçıran Lisicki, geride olmanın da verdiği temkinle ikinci servisi daha kontrollü kullandı ancak bu, Serena Williams’a agresif return imkânı vermişti. Backhand’ine gelen topu kortun paralel köşesine gönderen ABD’li tenisçi üç servis kırma puanı elde etti: 0-40.

Lisicki 2011’in başında dünya sıralamasında ilk 200’ün dışına çıktı. Fransa Açık ikinci turunda Vera Zvonareva’ya karşı final setinde 5-2 öne geçtikten sonra sakatlanarak maç sayısından faydalanamayan, ardından da korttan sedyeyle ve gözyaşları içinde çıkmak zorunda kalan tenisçi bundan sonra formunu giderek yükseltmeye başladı. 2009’da kariyerinin ilk şampiyonluğunu Charleston’ın toprak kortlarında oynanan WTA Premier turnuvasında kazanan Lisicki, çok sevdiği çim kortta ilk zaferini de 2011’de Birmingham’da elde etti. Wimbledon için wild card elde eden tenisçi ikinci turda o yılın Roland Garros şampiyonu 3 numaralı seri başı Li Na’yı 8-6 biten bir final setiyle saf dışı bıraktıktan sonra yarı finale kadar arkasına bakmadı ve kariyerinde ilk defa bir büyük turnuvada adını son dörde yazdırdı. Wimbledon’da tek kadınlar ana tablosunda wild card ile yarı finale yükselen tarihteki ikinci tenisçi olan Lisicki, çiftlerde de Samantha Stosur ile birlikte final oynadı.

Rakibinin backhand’ine doğru kullandığı servisin ardından oyunu o tarafta tutmaya kararlı olan Lisicki, Serena Williams’a hata yaptırmayı başardı. Oyunun yönünü değiştirmek isterken backhand vuruşu uzun kalan Williams ilk servis kırma puanından yararlanamadı: 15-40.

Wimbledon’ın ardından oynadığı 2011 Stanford Classic’te yarı final gören Sabine Lisicki Amerika Açık’ta da ilk kez dördüncü tura kadar yükselmeyi başardı. Bu esnada dünya sıralamasında ilk 20’ye giren tenisçi, Kasım ayında WTA Yılın Geri Dönüşü ödülünü kazandı.

T’ye doğru kullandığı etkili servisin ardından kortun içine giren Sabine Lisicki, içeriden dışarı backhand winner ile ikinci servis kırma puanını da çevirmeyi başardı: 30-40.

2012 yılı yine sakatlıklar ve yarım kalan maçlarla başlamıştı. Ancak Lisicki çok sevdiği Wimbledon’a yine imzasını atmayı başardı. Dördüncü turda 1 numaralı seri başı Maria Sharapova’yı mağlup ederek üçüncü kez Wimbledon’da o yılın Fransa Açık şampiyonunu geçen 15 numaralı seri başı, üçüncü kez boy gösterdiği çeyrek finalde vatandaşı Angelique Kerber’e karşı ikinci sette iki maç puanı kurtarsa da 5-3 öne geçtiken sonra maç için servis attığı final setini 7-5 kaybederek yenilmekten kurtulamadı. Yine de Lisicki Grand Slam arenasına nihayet geri dönmüştü.

Yine ortaya doğru servis kullanan Lisicki, bu sefer forehand’inde köşeyi bularak puan vuruşuyla servis kırma puanı kurtardı ve oyuna denge getirdi: 40-40.

Sabine Lisicki 2013’e sert kortta iki final oynayarak başladı. Şubat ayında Tayland ve Memphis’te iki final kaybeden Lisicki, Stuttgart’ta ise kariyerinin ikinci çiftler şampiyonluğunu kazanmayı başardı. Vatandaşı Mona Barthel ile birlikte Stuttgart’ta mutlu sona ulaşan ilk Alman çift olmayı başarmışlardı. Lisicki Wimbledon’a teklerde istediği sonuçları alamadan gitse de, kendisine her zaman iyi davranan çim kortta bir kez daha isminden söz ettirmeye kararlıydı.

Serena Williams’ın backhand’de yaptığı hatanın ardından elde ettiği avantajda, rakibinin file önünde sayı almasına ve yeniden beraberliği bulmasına engel olamayan Sabine Lisicki, oyunda ilk kez güçlü servisini seferber ederek ace ile ikinci oyun puanını elde etti. A-40.

Sabine Lisicki, Wimbledon dördüncü turunda Serena Williams’a karşı oynadığı maçın sekizinci oyununu, bir etkili servis daha atarak rakibini backhand tarafında zorladığı hatayla noktaladı ve eşitliği yakaladı. Serena Williams’ın maç için servis atmaya çok yaklaştığı bir noktadan geri dönen ve sonrasında oyun kaybetmeyen Alman raket, kariyerinde ikinci kez Merkez Kort’ta 1 numaralı seri başını elemeyi başardı. Yarı finalde 4 numara Agnieszka Radwanska’yı en az dördüncü turdaki kadar epik bir mücadele sonunda, 9-7 biten bir final setiyle mağlup ederek kariyerinin ilk majör finaline yükseldi.

Finalde karşısında, iki yıl önce gök gürültüleri altında mağlup ettiği Marion Bartoli’yi bulan Sabine Lisicki bu sefer iki sette rakibine boyun eğse de, Wimbledon’dan ardında çok özel bir hikaye bırakarak ayrılmayı başardı. Kariyerinin ilk ve tek Grand Slam şampiyonluğunu kazanan Marion Bartoli kısa bir süre sonra tenisi bırakırken, Lisicki de yakasını bırakmayan sakatlıklar nedeniyle aralıklarla korta çıkabildi.

Lisicki şimdi 32 yaşında ve Mayıs ayının başında, 2020 yılında geçirdiği bir ameliyatın ardından 18 ay sonra ilk maçına çıktı ve Bonita Springs’deki ITF turnuvası elemesindeki birinci tur maçını kazanmayı başardı. Galibiyetin ardından mutluluk gözyaşları döken Sabine Lisicki şu sıralar çok sevdiği çim kort sezonuna hazırlanmakla meşgul. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin geri dönmek için mücadeleyi bırakmayacağına kuşku yok. Tıpkı dokuz yıl önce, dünya 1 numarasına karşı mücadeleyi bırakmadığı gibi.

Bir Cevap Yazın