Galler, 64 yıllık Dünya Kupası özlemine son vermenin yalnızca bir adım uzağında. Arkasında beklenmedik bir destekle birlikte…
Galler, FIFA Erkekler Dünya Kupası’na daha önce yalnızca bir kez, 1958’de katıldı. Gruptan üç beraberlikle çıktıktan sonra, turnuva sonunda şampiyonluğa ulaşacak olan Brezilya’ya çeyrek finalde elenen Galler 64 yıldır dünya futbolunun en büyük arenasına dönmeyi bekliyor. Bu özlemi dindirmek için Cardiff’te Ukrayna’yı yenmesi gereken takım, maçta beklenmedik bir desteğe sahip olacak.
Galler’in 2022 Erkekler Dünya Kupası Avrupa elemeleri yarı finalinde, Cardiff City Stadium’da Avusturya ile oynadığı maça bilet alan seyirciler karşılaşmadan önce Galler Futbol Federasyonu’ndan stada başlama zamanından yarım saat önce gelmelerini rica eden bir mesaj aldılar. 30.000 kişilik stadyumda kurulan sahnede seyircilerin, meşhur Gallerli şarkıcı ve siyasetçi Dafydd Iwan ile birlikte maç başlamadan önce hep bir ağızdan söyledikleri milliyetçi şarkı Yma O Hyd (Hâlâ burada), Galler’in Avusturya’ya karşı aldığı 2-1’lik galibiyet için önemli bir motivasyon kaynağı oldu.
İskoçya’da 2021’deki parlamento seçimlerinde, altı yıl önceki referandumdan bu yana -çoğunlukla ‘hayır’ oyu çıkmış olsa da- desteğini artıran bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisi’nin (SNP) bir kez daha birinci parti olması ve İrlanda’nın kuzeyindeki meclis seçimlerinde cumhuriyetçi Sinn Féin’in ilk defa en fazla vekili olan parti olması gibi gelişmeler, Birleşik Krallık yönetimi altındaki ülkelerde bağımsızlığın git gide daha fazla gündeme geldiğinin göstergeleri. Ancak Galler her zaman bağımsızlık yanlısı siyasetin İskoçya ve Kuzey İrlanda’ya kıyasla daha geri planda olduğu bir ülke oldu. Durum böyle olunca, milliyetçi bir Galler şarkısının, hem de bir futbol stadyumunda ortaya çıkması daha da kaydadeğer hale geliyor.
Galler milliyetçiliği ve dil
24 Mart günü oynanan Galler-Avusturya maçından önce sahaya çıkan ve Yma O Hyd şarkısını söyleyen Dafydd Iwan, 20. yüzyıl Galler milliyetçiliğinin tarihiyle iç içe geçmiş bir isim. Dedesi Galler’in en büyük milliyetçi partisi Plaid Cymru’nin (Galler Partisi) kurucularından olan Iwan, erken dönem şarkılarında Woody Guthrie ve Pete Seeger gibi Amerikan protest folk sanatçılarından etkilendi ve bu janrı Galler’e uyarladı, öyle ki onu meşhur eden ilk şarkılardan biri, 1969’da Galler Prensi olarak tayin edilen Prince Charles için yazdığı satirik parça olan ‘Carlo’ydu.
Iwan’ın politik faaliyetleri ise Galler dilinin kullanımı üzerindeki engellerin kaldırılması için verilen mücadele ve yapılan kampanyalarla doğrudan ilişkiliydi. Galler gerçekten de bağımsızlık yanlısı siyasetin İrlanda ve İskoçya’daki kadar ön planda olmadığı bir ülke oldu, öyle ki ülkedeki son ayaklanma 15. yüzyıldaydı. Ancak, özellikle 20. yüzyılda, bağımsızlıkçı siyasetin öne çıktığı en önemli alan dil oldu. Iwan da, örneğin, 1970’te Galler’de yalnızca İngilizce yazılmış yol tabelalarını boyadığı için çarptırıldığı para cezalarını ödemeyi reddettiği için hapse atılmıştı.
Galler milliyetçiliğinin temel taşlarından birisinin dil olması tevekkeli değil, zira bu kadar uzun süre İngiliz yönetimi altında kalmak Galler Galcesi için ciddi bir tehdit haline gelmişti. 20. yüzyılın başında Galce ilk defa Galler’de bir azınlık dili haline gelmiş, 1961 yılında yapılan nüfus sayımında ise ülkenin dörtte üçü Galce konuşamadığını söylemişti. Bir sonraki yıl radyoda Tynged yr Iaith (Dilin kaderi) başlıklı bir konuşma yapan Gallerli şair ve siyasetçi Saunders Lewis’in harekete geçilmediği takdirde Galce’nin yok olacağına dair uyarısı yüzyılın geri kalanında milliyetçi siyasete yön verdi. Bu esnada Plaid Cymru de siyasette güç kazanmaya başlamış, 1966’da genel başkan Gwynfor Evans partinin Britanya parlamentosuna giren ilk milletvekili olarak politika yapımına Galler adına yön verme olanağı kazanmıştı. Bunun ilk meyveleri ise 1967’de Galler’i Britanya içinde İngiltere’den ayrı bir yapı olarak tanıyan Galler Dil Yasası’nın geçmesiyle alındı.
1979’da Galler’de bir parlamentonun kurulması için yapılan referandumda seçmenlerin yaklaşık %80’inin ‘hayır’ oyu vermesi ise Galler milliyetçiliği için önemli bir hayal kırıklığı ve gerilemeye yol açtı. Bu aynı zamanda İngiliz yönetimi için de Galler kimliğinin daha da yok sayılması için bir fırsat olmuştu, örneğin aynı yıl Muhafazakâr Parti hükümeti Galce yayın yapan bir televizyon kanalı kurulması kararından vazgeçtiklerini açıkladı. Bunun üzerine 1980’de, 2000’den fazla Plaid Cymru üyesi hapis cezası pahasına televizyon ödemelerini yapmayacaklarını duyurdu. Gwynfor Evans ise bir açlık grevi eylemine başlama kararı aldı. Bu mücadele hükümete geri adım attırdı ve Galce televizyon kanalı S4C 1982’de yayın hayatına başladı.
Dafydd Iwan, Yma O Hyd şarkısını bu atmosferde yazdı ve 1983’te yayınladı. Sözlerinde ry’n ni yma o hyd, er gwaetha pawb a phopeth (Hâlâ buradayız, herkese ve her şeye rağmen) dediği şarkı Galler milliyetçiliğinin sembollerinden oldu, öyle ki Iwan 2003’te Plaid Cymru lideri seçildi. Şarkı özellikle rugby stadyumlarında hep bir ağızdan söylenegeldi ancak bir futbol maçından önce coşkuyla söylenmesinin önemini anlamak için, Galler’de sporun son dönemde geçirdiği dönüşüme bakmak gerekiyor.
Sahalardaki Galler
Galler milliyetçiliğinin kendisini en çok gösterdiği spor öteden beri rugby oldu. Örneğin tarihçi Gwyn A. Williams, “Galler çoğumuz için bir takımdan veya arada sırada mektup aldığımız hoş bir yerden fazlası değil” derken Galler milliyetçiliğinin sınırlı etkisinden dem vurmanın yanı sıra rugby takımını kastediyordu. İskoçya ve İrlanda için de olduğu gibi Galler’in İngilitere’yle yaptığı Six Nations ve test maçları her zaman milliyetçi duyguların açığa çıktığı yerler oldu. Şarkıcı Tom Jones veya maçlardan önce İngiltere’ye karşı alınan galibiyetlerle ilgili şarkılar söyleyen komedyen Max Boyce gibi isimler de bu duyguları ifadelere döktüler. 1999 Rugby Dünya Kupası ise Galler rugbysi için önemli bir değişimin işaretçisiydi. Maçların bir bölümüne ev sahipliği yapacak olan Cardiff’te inşa edilen 75.000 kişi kapasiteli Millenium Stadium, spordaki neoliberal dönüşümün de habercisiydi.
Aktör Michael Sheen, 2017’de Galler’li kültür kuramcısı Raymond Williams anısına verdiği derste, Britannica Ansiklopedisi’nin 1888 yılı baskısındaki Galler maddesine atıfta bulunuyor: “Galler için, bkz. İngiltere”. Galler’de rugby mekânlarının dönüşümü için de İngiltere’nin ülke üzerindeki baskın etkisinden söz etmek mümkün. 1980’lerden itibaren Margaret Thatcher hükümeti, İngiltere’deki futbol stadyumlarını soylulaştırmaya girişmiş, koltuk ve seyirci kapasitelerini azaltırken bunun yarattığı mali kaybı içerde açılan restoran ve dükkanlarla telafi ederek bilet fiyatlarını yükseltmiş ve stadyumları AVM’lere dönüştürmüştü.
Bu dönüşümü takip eden Galler’de verilebilecek en iyi örnek de Millenium Stadium. Burada oynanan rugby maçlarının biletleri, Batı Avrupa’nın en yoksul bölgelerinden biri olan Galler’de işçi sınıfının neredeyse erişemeyeceği fiyatlara satılırken stadyumun en önemli bileşeni taraftarlar olmaktan çıkarak sponsorlar haline geldi. Öyle ki stadyumun ismi 2016’da değiştirilerek sponsor ismi olan Principality Stadium halini aldı.
Bütün bunlar rugby’yi Galler’de -en azından milli takım bazında- erişilebilir bir spor olmaktan uzaklaştırırken onun yerini futbol aldı. Milli maçların Millenium Stadium’a göre daha mütevazı olan Cardiff City Stadium’da oynanması ve en pahalı biletlerin £30 olması gibi etmenler futbol izlemeyi Galler halkı için daha erişilebilir bir kolektif aktivite haline getirdi.
Bu yaşananların ışığında, özellikle Britanya’da artan bağımsızlık talebinin Galler’deki bir yansıması olarak Galce bir milliyetçi şarkının bir futbol stadyumunda söylenmesi oldukça doğal geliyor. Pazar günü Galler, Cardiff City Stadium’da 2022 FIFA Erkekler Dünya Kupası’na katılmak için sahaya çıkacak. Hem 64 yıldır uzak oldukları Dünya Kupası arenasına, hem de dünyaya ‘hâlâ burada’ olduklarını haykırmak için. Herkese ve her şeye rağmen…